Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bayram Gecesi
Bayramlar, rûhânî bir sürûr içinde, bir ibadet vecdi ile yaşanmalıdır. Nitekim bayram gün ve gecelerinde yapılan hamd, şükür, zikir, tesbîh, tekbîr ile ferdî ve ictimâî bütün kulluk tezâhürlerine, Cenâb-ı Hakk’ın müstesnâ mükâfatları vardır. Nitekim hadîs-i şerîfte: “Ramazan ve Kurban bayramı gecelerini, sevâbını Allah’tan umarak ibadetle ihyâ edenlerin kalbi, -bütün kalplerin öldüğü günde- ölmeyecektir.” buyrulmuştur. (İbn-i Mâce, Sıyâm, 68/1782) - Osman Nuri Topbaş Hocaefendi
··
498 görüntüleme
Muhayyer okurunun profil resmi
Sohbetin devamı; Bayramlar, aslâ tatil ve eğlence gibi ferdî mutluluk günleri değildir. Bilakis sıla-ı rahimde bulunmak, geçmişlerimizi hayırlarla yâd edip ruhlarını şâd etmek, dargınlıkları-kırgınlıkları ortadan kaldırmak ve îman kardeşliğini toplum plânında yaşatmak gibi nice mükellefiyetlerimizin edâsına vesîle olan, ictimâî ibadet günleridir. Bu sevinç günlerinin hakîkatine ermek ise bilhassa muhtaçların ve gariplerin gönüllerini hoşnud etmekle mümkündür. Zira gerçek bayram saâdeti­nin seyredileceği en berrak ayna, bayram ettirilen kırık gönüllerdir. Unutmayalım ki merhamet ede­ne merhamet edilir. Hak rızâsı için sevindireni, Hak Teâlâ sevindirir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.