Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Nasil bir his biliyor musun? Karakış depresyonu gibi değil. Baharın ortasinda mevsimin hiçbir anlamı yokmuş gibi yaşamaya devam etmek benimki. Gelecekten umudumu kesmedim. Ama gelmesini beklediğim şeylerin beni hicbir yeni yolculuga çikar mayacağından da eminim. Mutsuz sayılmam. Gelecek hiçbir mutluluğun beni ayağa kaldıramayacağına inancım tam. İçim kapkaranlık değil. Ölmek de istemiyorum. Ama yarın öbür gün ölecek olsam itirazsız teslim olurum. Kendimi ışıksız odalara kapatmış değilim. Gün ışığının altında etrafimı göremeyecek perdeler gözüme inmiş zaten. Yemeden içmeden de kesilmedim. Tadım tuzum yok sadece, ezbere doyuruyorum karnımı. Öylesine uyanıyorum. Öylesine günü geçiriyorum. Öylesine yatağa giriyorum gece olunca. Uykunun yarı ölüm, yarı hayat halini uyanik saatlerime çok benzetiyorum. Varım ama aslimi kaybetmişim sanki. Kendi hayatımın üstüne düşmüş gölge gibiyim. Ben eskiden nasıl yaşardım hatırlayamıyorum. Neye gülerdim o kadar çok? Ne icin ağlıyordum içim dışıma çikana kadar? Yok hatırlamiyorum. Ezberini iyi yapmış kötü oyuncular gibi yaşama ve yaş alma rolümü tamamliyorum. "Yok" değilim. Varligimla yokluğum bir. Hiç degilim. Hep oldugum ve olacağıma inandığım kişiden bir beklentim yok. Az değilim. Aksine çokum! Öyle çok ki, taşıp kendimden dökülmüs gibiyim. Hasta değilim. Ama kalan ömrümü iyileştirmenin bir yolunu bilmiyorum. Nasil bir his biliyor musun? "Olan olmuş" demek gibi benimki. Yaşanmamış sayamadığın ve zamanla telafisi olacağina inanmadiğın hatalar gibi. Canını çok yakmış, unuttun sandiğin ama hissini bir ömür taşıdığın acılar gibi. Özünü bildiğin ve sen deki özü bildiğine emin olduğun birinin hayatını altüst etmesi ve senin artik ona kızmaktan vazgeçmen gibi. Ya da ne bileyim! Yillar önce kaybettiğin ama artık yüzünü hatırlamadiğın birini çok özlemek ama şimdi kavuşsanız bile senin eski sen olmadiğıni bilmen gibi. Şöyle düşün! Çok kırgınsın ama hissetmiyorsun. Çok yorgunsun ama dert etmiyorsun. Çok yalnizsın ama fark etmiyorsun. Çok kızgınsın ama bu saatten sonra fark etmez diyorsun. İdare ediyorsun. Kırılmış ve bantlanmış masadaki vazo gibi. Silinmeye çalışılmış, sonra vazgeçilip bırakılmış koltuktaki leke gibi. Bir kutuda saklanan ama artik hiç okunmayan eski bir defter gibi. Olan olmuş yani! Kendine geri dönmenin bir yöntemi yok. Kendini bulmanın bir yolu yok. Dönülecek bir evim yok. Gidilecek bir yolum yok. Tedavisiz ve telafisiz. Hayat hikâyem gibi! Bu hikâyeyi neresinden tutacağımı çok bilmiyorum. Anılarımı kırmadan ve kırılmadan taşıyamasam da dökülenlerin acisini pek hissetmiyorum. Sadece yaşıyorum. Öylesine yaşıyorum. Hayatımın başlangıcını hayal meyal hatırlasam da sonunu ezbere biliyorum. Bekliyorum.
Sayfa 11 - Hissetmemenin HissiKitabı okudu
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.