Okurken ölüm gerçekliğine bu kadar yakın olup yine de kendini aşırı derecede bırakmamasını ilginç buldum açıkçası.. 6 haftalık idam gününü bekleme sürecinde bunu yine de bir süreç olarak göstermeleri , o gün gelince büyük bir soğukkanlılıkla idam edilmesi her şeyin tam takır olması gerektiği gibi olması kan dondurucu gelmişti.. Sonuç olarak yazar , mahkûmun iç dünyasını iyi betimlemişti ancak yine de ölümü düşünme sürecinin bir tık daha duygusal ve fiziksel hasarlı olmasını beklemiştim en azından intihar yada aklını kaçırma gibi psikolojik problemlere girmesini.. Ayrıca mahkûmun neden suçlu olduğunu ve infaz edildiği de yazmıyordu , bunu da bir eksiklik olarak gördüm , yazar bunu yapsaydı bir kaç strateji ile roman çok daha sürükleyici ve ters köşe haline gelebilirdi..