İnsan tanıdığı bildiği bir yerlerde ölmek istiyor. Yere düşerken gözlerini yumarken toprağa başını yaslarken etrafında mütebessim, müşfik bakışlarla içeriye buyur edecek, bir bardak su, bir bardak çay ikram edecek ve hiç yabancılamayacak yüzler. Çok uzak yerlerden eve dönmenin tatlı telaşı gibi olsun istiyor ölüme yürürkenki telaşı gidiş değil de dönüş bavulunu hazırlar gibi düşünmek istiyor insan, aşina olduğu sesleri duymak istiyor ölüme yakın; teselli veren, tanıdık sesler.