Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

128 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
YAŞAMDAN ÇOK ÖLÜME YAKIN OLDUĞUN İÇİN SENİ BU DENLİ YIKTIKLARI İÇİN ! Kahramanımızın adı MUTLU. Evinde eşi Sedat ile MUTSUZ bir kadın, adeta hapishanede bir hücrede. Kendi hücresinde sıkışmış duyguları, benliği... Mürselin Kurt çok aşina olduğumuz bir konuyu yalın bir dille süslemeden anlatmış. Metin bu anlamda zor bir metin değil, ancak bahsedilenleri okumak her ne kadar her gün 3. sayfa haberlerinde görsek de, haberlerde izlesek de tüyleri diken diken ediyor tokat gibi yüze çarpıyor. Mutlu'nun psikolog olan ablası bir hastane odasında bu sürece kadar ilgilenmediği, es geçtiği, kardeşini MUTLU sandığı her an için kendini sorguluyor. Aile bağlarını, mesleğini, kendi karakterini, eşini.. her şeyini sorguluyor. Kah kendinde hata buluyor kah başkalarında. 'Boşan' diyor, 'Terk et' diyor, 'Güçlü ol' diyor. Ama en önemli detayı atlıyor bu öğütleri verirken: Korkmuş ve sindirilmiş bir kadının ne kadar çaresiz hissettiğini ve kendini çözüme ne kadar da uzak gördüğünü anlayamıyor. Tam kardeşinin hayatında büyük değişiklikler planlayıp, hayal kurarken geri getiremediği zamanda kalıyor. Uzun zamandır okuduğum metinlerden çok farklı dediğim gibi dili çok basit, kurmacası kolay. Ama okutuyor, sonuna kadar gitmek istiyorsunuz. Sonundaki mektup ise tüyleri diken diken ediyor. Temmuz ayında Muğla/Akyaka'da bir hastane odasında geçiyor her şey. Yazın canlılığını unutturuyor. Çok kısa da olsa yazar çevre eleştirisi de getiriyor kitapta. Turistlerin Akyaka'yı kirlettiğini, doğallığının korunamadığını, turistler gittikten sonra esas yerlilerin keyif sürdüğünü baş başa kaldıklarını dile getiriyor. Kardeşinin eşi olan Sedat ise Muşlu. Doğu kökenli bir karakter. Yetiştiği kültür ile Mutlu'nun ailesinin kültürü bambaşka. Mutlu'nun Egeli ailesi hep karşı çıkmış bu evliliğe, evlendikten sonra da kimse hiçbir şeylerine karışmıyor. Kültür çatışmasını da basit dille anlatıyor. Kitapta bir yerde Sedat'ın Kürt olduğunu vurgulamasına bir yönden eleştiri getireceğim. Mezhep farklılıkları, doğduğun büyüdüğün yer, yetiştiğin aile önemli olmakla beraber kişiler kendi gelişimlerini kendileri isterlerse tamamlayabilir. Kürt olduğu için ya da Alevi ya da başka mezhep fark etmiyor, kadın-erkek dediğimiz cinsiyetler rollerden oluşuyor. Yabancı yerli ayrımsız. Sedat Kürt olduğu için Mutlu'ya şiddet uygulamadı, ya da Muş'ta doğduğu için Mutlu'yu yalnızlaştırıp onu aldatmadı. Yazar Kürt olduğu için anlatmıyor tabi ancak vurgulanması da dikkatimi çekmedi dersem yalan olur. Belki de ben kitabın basitliğinden kendime iş de çıkarıyor olabilirim farklı anlamlar aramaktan. Normalde okurken sıkılacağım dilde bir kitap olmasına rağmen ilgimi çektiğini belirtmem gerek. Belki ki anlattığı konu beni içine çekti. Yeni Türkü'nün Destina'sı da bonus olarak kitapta geçiyor. Yine Rousseau'nun İtiraflar kitabına da atıfta bulunuyor yazar. Bu nüanslarda okur olarak hoşuma gitti.
Akvaryumda Ölü Bir Balık
Akvaryumda Ölü Bir BalıkMürselin Kurt · Ayrıntı Yayınları · 201263 okunma
·
387 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.