Gönderi

Geçmişte kalmış olan eski günlerin izleri, özlenen bir rüyanın akılda kalan son demleri gibi işlemişti yüzümüze. Ancak aradığımız bu eski izler, süregelen zamanda yüzdüğümüz yeni duygular denizinde dibe batmış bir hazineyi andırarak bulanık kumlar arasında belli belirsiz parlıyordu. Geçen her bir salisenin, dakikanın, saatin acımasızca sürüklediği “ zaman “ denizine direnmemiz mümkün değildi. İkimiz de eski günlerin geri gelmeyeceğinin bilincindeydik. Ayrıldığımız o andan, buluştuğumuz ana değin sıkışıp kaldığımız geçmiş denen o anılara bakmayı göze alamadım.
·
138 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.