Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kalçalarını kavrayıp tekrar itti. Onun rahmine yaptığı hot akmuda içini dolduran müthiş haz patlamasına bayılıyordu. Ateti kökünden ucuna kadar zonkluyor, kesesinden hiç durma- gelen sıvı yavaş ve kesintisiz bir biçimde dışarı akıyordu. Elleriyle onun kalçalarına bastırırken kendi kalçalarını bir kere daha tutup penisinin başını onun sıkı rahim ağzına sürterek çevir- Passion'ın hızlanan soluğunu işitti. Kendisi ise içinden kopan iniltiyi bastırdı. Basınç öyle zevkli ve aleti o kadar sertti ki Joghu yey onu Passion'ın vücudunun kuytularına girmekten alı- koyamazdı. Kalçalarına bastırmayı sürdürerek, haşin bir fısıltıyla kulağına mytu. "İstediğin bu, değil mi? Bunun için döndün" - çekilip krar suti "tamamen içine almak için. Beni bunun için istiyor- sun"Daha sertçe itti. "Değil mi?" Passion'ın vajinası onu daha sıkı kavradı. "Evet! Evet!" Mark gözlerini sıkıca kapayıp her darbede onun etli rahim ağ- m yumuşatarak kudurmuş bir şekilde gidip geliyordu. Kulağına ulaşan boğuk bir iniltiyle daha çok aşka gelerek penisiyle engele amansız bir kuvvetle dayandı. Ve Passion müthiş bir gayretle ciğerlerine hava çekerek ufa- ak bir aralık açtı. İnanılmaz basıncı hisseden Mark'ın ağzından hayvani bir inilti çıkıverdi. Geri çekilemedi. Passion'ın vajınası şiddetli bir şekilde kasılıyordu penisinden ufak ama şiddetli mem tışkırtıları sağacak kadar güçlü kasılmalarla. Mark onun kulağının dibinde gürültülü bir şekilde nefes alıp veriyordu. "Passion, vajinan aletimi aç bir ağız gibi emiyor." Mark biraz daha sıvı damıtırken onun yumuşak kulak memesini emdi. "Sanki 'Biraz daha!' diye yalvarıyor. Öyle değil mi?" Aleti zonkladı, kalçalarını çok hafifçe kaldırdı. "Biraz daha vereyim mi? İstiyor musun?" Bir yanağı duvara dayah, diğeri nemli ve kızarmış olan Passion'ın yüzüne dökülen buklesi her soluğunda hafifçe uçu- şuyordu. Duyulması zor bir sesle sözler ağzından döküldüler. "Hepsini istiyorum. Hepsini almak istiyorum. Elimden gelse bü- tün vücudumu aletine kın olarak sunardım." Mark'ın bacakları titredi. Aletine sıcak bir kan seli hücum etti. "Oh Passion, bunun için ölürdüm!" Tazelenmiş bir kuvvetle içine doğru itti. "Açıl. Aç kendini!" Hızı, sert ve daima ileri doğ- ru pompalamaya başladı. Passion sırtını kamburlaştırdı, Mark aletinin başı rahminin titreyen ağzına iyice gömülürken kendini tutamayarak bağıracaktı. Testisleri meniyle şişmişti. "Böyle işte! Aç! İçine gireyim." Passion sarsılmaya başladı. Tırnaklarını duvara geçirdi ve gözlerinden yaşlar boşandı. Sesi işkence içinde bir fısıltı idi. "Mark! Mark, dayanamayacağım! Geliyorum!" Passion'ın vücudu patlarken Mark nefesini tuttu. Tam ondan baskılanmamış, uzun, hıçkırıklı bir inilti kaçacağı anda eliyle sertçe ağzını kapattı. "Evet, evet." dedi onun kulağına. "Devam et. Boşal!" Passion'ın vajinasının dalgalar halinde kasılarak onun ağlayan aletini içine doğru çekerken, kendisinin de onunla birlik- te geleceğini biliyordu. Gözlerini sımsıkı kapattı, aleti beklenti içinde zonkluyordu, derken Passion'ın onu saran vajinası onu fiilen içine çekti. Mark boğuk bir inilti koyuverip onun beyaz omzunu ısırarak Passion'ın rahminin ağzındakı mızrak gibi par- maklardan oluşan koruyucu etin derinliklerine itti aletini. Hiçbir kadının bunca derinine girmemişti. Alnından ter boşandı. Kalbi göğsünde deli gibi çarpıyordu. "Şu anda sana her şeyi verebilirim," dedi onun kulağına, soluk soluğa. "İstersem, aletimi köküne kadar gömebilirim şu anda." Sürekli ileri doğru itiyordu aletini. "Ama senin bana boşalmanı istiyorum, tekrar tekrar." Kalçalarını giderek daha hızlı bastırıyordu. Passion ağzı ka- palı olmasına rağmen inledi. Mark onun sıvısının testislerinden dasıladığını hissediyordu. Islak vajinası onu tekrar sarıyordu ve letmin başında daha önce hiç bu kadar büyük bir baskı duy- mamıştı. Vahşi bir hırsla pompaladı. Alev alev yanan Mark onu saran bu ateşin sönmesini istemiyordu. "Geliyorum!" diye hırladı Passion'ın omzuna doğru ve ken- dau alevlerin içine attı. Aleti patladı. Gözlerinde kör edici bir Beyazlık parladı. Sıcak meni tazyikle fışkırdı. Durmadan gidip peluken çığlıklarını Passion'ın omuz çukurunda boğdu. Duramı yordu, durmak da istemiyordu. Sürekli geliyordu - meni şiş ke- sesinden çağıldayarak geliyor, tükeneceği yerde sanki artıyordu. Mark inledi. Bacakları titredi. Her kuvvetli fışkırmada vücuduna hay ve mutluluk dalga dalga yayılıyor, hiç bitmeyecekmiş gibi pelen sarsıntılarla işkence ediyordu. Derken, tam her şeyini tükettiğini düşünürken, Passion tekrar Mekh. Vajinası Mark'ın yarı kalkık aletini gayretle soğurarak, son bar tutkalımsı atmık fıskiyesi meydana getirdi. Mark kendi soluğunun gürültüsünden başka bir şey duyamı- yordu. Passion'ın omzunun üzerindeki ağzını açıp teninin tadına Jaktı. Tuzluydu; onun mu, yoksa Passion'ın teri miydi bu, bilmi- yordu. Umurunda değildi. Kollarını Passion'ın arkasından çekip nelis göğüslerini kavradı. Bir esriklikti yaşadığı. Sonsuza kadar böyle kalmak istiyordu. l'anonun öbür tarafında ise kalabalık ilerliyordu. Kaç kişi on- lan görmeden oradan geçmişti? Mark, nefesi yavaşlayıp kımıldayacak kadar gücü bulduktan sonra başımı kaldırıp Passion'ın uzun buklesini yüzünün önünden sukti Passion'ın gözleri kapalıydı. "İyi misın?" "Evet." Sözcük Passion'ın ağzından bir soluk veriş halinde alışarı çıkmıştı. Gözleri halā kapalıydı. Mark kolunu ona doladı. Parmağını al al olmuş yanağında dolaştırarak kulağının arkasındaki yumuşak noktayı öptü. “Hâlâ içindeyim." "Biliyorum," dedi Passion bir soluk daha koyuvererek. Şindi, vanilya, portakal çiçeği ve seks kokuyordu. Mark onu bir kere daha öptü. "Galiba içini fazla doldurdum. Dışarı çıkarın- ca, akacak." "Olsun." Mark gülümsedi. Bu cevap hoşuna gitmişti. Kadınlar genel- likle kirlenmekten hoşlanmazlardı. "Harika," diye fısıldadı ve aletini dışarı çekmeye başladı. Passion inleyip omzunu kaldırdı. Mark omzunun beyaz tenin- de koyulaşan bir morluk görerek durdu. Çığlıklarını bastırımak için ağzını omzuna dayadığını hatırladı. Parmağını morluğun üzerinde dolaştırırken aletı sancılı bir şekilde kasıldı. Passion ona baktı. Mark onun bakışına karşılık verirken aleti sızlamaya başladı. "Üzerinde izimi bıraktım." "Öyle mi?" "Evet." Eğilip morluğu öptü, diliyle hafifçe dokunarak, sonra da aletini yavaşça onun içinden çıkardı. Passion hafifçe inledi. Mark onun eteklerini salıverdi. Hālā biraz sert olan aleti meniden sırılsıklamdı. Passion dönüp onun aletini gömleğinin eteğine silışini seyretti. Mark ise, onun kumral buklesi yüzüne düşmüş, bir göğsü yarı çıp- lak halde duvara yaslanmış duruşunu görünce, şimdiye kadar karşılaştığı en güzel şey olduğunu geçirdi içinden. Gönülsüz erkekliğini pantolonunun bacağına doğru itti ve önünü kapatıp ellerini onun iki yanına koydu. Onun yukarı dönük yüzüne ba- kıp kaşının kavisini, burnunun eğimini ve dudaklarının kıvrın- larını ezberledi.
Sayfa 46
·
1 artı 1'leme
·
105 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.