Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

gündoğusu iyice karardı kibrit yanmadı otlara baktılar dalgalanan yay çizen göğe bakan hışırdayan, kekre otlara başaklara baktılar toprak çatlaktı kazması çentikli, budaklı bir daldı yapış yapıştı terden işliyordu ki toprağı nasıl işlerse bir demirci bir işçi dokursa verirse kendindeki sudan bağdaş kuracak zaman değil ilmeğe geçirilen tütünler öyle kıvrak duruyorlardı daha biberler kuruyordu serili çamaşırlar ortadaydı uzamış sakallarını sıvazladı kurumuştu "haydi can yağmur gelip yetmeden" koşmaya başladı abuzero yapılacak bir yığın işi düşünüp o hızla gömleği şişti bayıra vurdu kendini yağmur iniyor terman'a beklenen işi gücü karıştıran üstüste yığan ıslatan, bulduğunu eriten toprağa katan akıp giden dirilten, parlatan suya yumuşayan toprak yaşayan ölüleri türkelinin memo'nun, haso'nun, hızgıro'nun kerpici kestikleri çamurla sıvadıkları dumanı tüttürdükleri başlarını soktukları çocukları, kadınları, sinileri kedisini, köpeğini küçük üzüntüleri belâlaları kavgayı içine alan barındıran koşuyorlar şimdi hepsi yumuşayan toprak katılığını yitiren oluk açtıran mezar kazdıran suyu bulanık akıtan bu kez de suyla ıslanan dünyamızda termanlılar, kürtçe şarkılar söyleyerek uzun dağları yaran sesleriyle ortada kalan şeyleri her zaman yarıda kalmış olan bitmemiş işleri biraz daha düzenleyerek çamurlu kazmaları bulanık suyla temizleyecekler bir şey değişmeyecek hayatlarında çocuklar büyüyecekler
Sayfa 45 - Ayyıldız Matbaası - Ankara - 1978, SÜRGÜN HIZI
··
406 görüntüleme
Mehmet Emin Alperen Kılıç okurunun profil resmi
"Terman'da Yağmur Zamanı"
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.