Gönderi

Erdal İnönü'ye göre Mustafa İnan'ın en ilginç tarafı, bir bilim adamı olarak sanatçı yönünün bulunmasıymış: "Özellikle araştırmacı olan bir üniversite hocası için sanatçı ruh gerekli bir şeydir. Araştırmaya değer problemler bulabilmek ve bu problemleri sonuca götüren çalışmalar yapmak ve yaptırmak için kuru bir bilim adamı olmak yetmez; bunun için yaratıcı olmak, yani bir bakıma sanatçı olmak gerekir. Mustafa İnan'ın insan yönü de kuvvetliydi; dil ile bu kadar ilgile- nen, doğru ve güzel ifadeye önem veren başka bir insan da belki onun kadar iyi ders anlatabilirdi. Fakat onun gibi, birlikte çalıştığı kimselerin ilerlemesinden zevk duyan, başkalarıyla ilişki kurabilen, çevresini kıskanmayan bir bilim adamı 'ekol' kurabilir. Bence gerçek idarecilik budur. Başkalarıyla ilişki kurabilmek, yaptığınız çalışmaları başkalarının anlayabileceği biçimde 'ifade etmek'le mümkündür. Her bilgin, yaptığı araştırmalar sırasında, çalışmalarını başkalarının anlayacağı şekilde ifade edemez. Özellikle matematikçiler böyledir. Bilim adamı bu bakımdan dışa dönük olmalıdır, öğrencilerine her düşündüğünü söylemekten çekinmemelidir. Oysa birçok bilginin düşünce sistemine girmek zordur. Mustafa İnan, işte bu bakımdan ‘düşünen' bir bilim adamıydı.
Sayfa 232Kitabı okudu
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.