Ve Türkler gelir...
Eğer Allah dünyaya göndereceği peygamberleri yalnızca tek bir kavimden seçecek olsaydı bu şüphesiz ki Türkler olurdu.
"Türklük , Müslümanlık olmadan da yaşar ve netekim yaşamıştır ama Müslümanlık Türksüz yaşayamaz. Onu ancak Türklüğün sel gibi akan kanları ayakta tutmuş, tutabilmiştir. Türkiye'den ayrılan Arap devletlerinin zavallı, âciz ve gülünç durumları ortadadır. Bütün yobazlara duyurulur."
Hüseyin Nihal Atsız
**
"İslam kadına haklar verir. Kültür ise bu hakları geri alır."
İslamiyet'in yayılmasıyla birlikte Türk toplumlarının Arap kültürüyle etkileşimi artmıştır. İslam'ın kabulüyle birlikte Arapça, dini metinlerin öğrenilmesi ve ibadetlerin yapılması için önemli hale gelmiştir. Bu süreç, Türklerin Arap kültürüyle kısmen asimile olmasına yol açmıştır. Arapça'nın kullanımı, Türklerin dil yapısına ve sözcük dağarcığına da etki etmiştir.
**
Memlükler, Orta Doğu'da önemli bir tarihi dönemi temsil eden bir askeri köle hanedanıydı. 13. ve 16. yüzyıllar arasında Mısır ve Suriye'de hüküm sürdüler. Kökenleri, Selçuklu İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra bölgedeki siyasi ve askeri boşluğu doldurmak amacıyla oluşturulan köle ordularından gelir. Memlükler, kölelikten yüksek konumlara yükselen ve kendi hanedanlarını kuran birçok lideri tarafından yönetildi. Mısır'ı Sultanlık olarak yönettiler ve İslam dünyasında kültürel ve ekonomik açıdan önemli bir rol oynadılar.
Yavuz Sultan Selim'in Memlük seferi, 1516-1517 yılları arasında gerçekleşti. Bu sefer, Osmanlı İmparatorluğu'nun Mısır ve Suriye üzerindeki hak iddiasını güçlendirmek amacıyla yapıldı. Osmanlılar, Memlüklerin bölgedeki egemenliğine son vermek ve kutsal topraklara, özellikle de Hicaz'a hakim olmak istiyorlardı. Yavuz Sultan Selim, 1516'da Mercidabık Muharebesi'nde Memlük ordusunu yenilgiye uğrattı ve Mısır'ı ele geçirdi. Ardından, 1517'de Ridaniye Muharebesi'nde Memlükleri bir kez daha mağlup ederek Suriye'yi de fethetti. Bu zaferlerle birlikte Osmanlılar, Orta Doğu'nun büyük bir kısmını kontrol etmiş oldular ve Yavuz Sultan Selim, aynı zamanda Halife unvanını da alarak İslam dünyasındaki önemli bir konumu güçlendirdi. Bu sefer aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun gücünü artıran ve Osmanlıların Akdeniz'e olan hakimiyetini pekiştiren önemli bir dönüm noktasıydı.
Kanuni Sultan Süleyman'ın hükümdarlığı dönemindeki seferlerin tam sayısını belirtmek zor, ancak genel olarak yaklaşık 13 büyük sefere liderlik ettiği biliniyor. Bu seferlerin birçoğunu kazandı, ancak bazılarında başarısız oldu veya sonuç alamadı. Örneğin, Belgrad'ı ve Rodos'u fethettiği gibi önemli zaferler elde etti. Bununla birlikte, Viyana Kuşatması'nda başarısız oldu ve bazı seferlerinde de karışık sonuçlarla karşılaştı.
1593 yılı Osmanlı İmparatorluğu için önemli bir dönemdi. Bu dönemde Osmanlılar, Avrupa'da büyük çaplı savaşlara girişti. Bu savaşların en önemlilerinden biri, Osmanlı İmparatorluğu ile Habsburg İmparatorluğu arasındaki savaştı. Bu savaşta, Osmanlılar Viyana'nın iki kez kuşatılmasına rağmen başarısız oldu. Bununla birlikte, Osmanlılar 1593'te Eflak Prensi Michael'in isyanını bastırmak için de mücadele ettiler. Bu dönemdeki savaşlar, Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'daki gücünün azaldığını ve imparatorluğun sınırlarının daraldığını gösterdi.
IV. Murat Bağdat'ı aldı.
İran, Avrupa ve Kırım hakkında bence fazlasıyla bilgi sahibi olacağınız bir kitap.
·
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.