Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

·
Puan vermedi
Artık kaçacak deliğimiz kalmadı..
Herkese merhabalar. Bugün benim için çok önemli bir kitabın, bende yarattığı duyguları tarif etmeye çalışacağım. Öncelikle hayatta herkesin izlediği,okuduğu,araştırdığı vb. Şeyleri kendine ait cümleleriyle, öznel tespitleriyle ifade etmesinin taraftarıyım. Zaten hayatta da böyle insanlar sıra dışı olup, biz sıradan seyircilerin hayatına dokunmuyor mu? Tıpkı Nietzche veya Freud veya Dostoyevski vb. Gibi. Bu eleştirimde kitabın içine veya içeriğine yönelik konulara değinmeyeceğim çünkü bunu bir çok kişi yaptı ve yapmaya devam edecek. Ben yalnızca bu kitabı okumadan önceki kendim ile okuduktan sonra ki kendim arasında ki farkı ifade etmeye çalışacağım.(yalnızca kendime ait soyut düşüncelerimle) Bu sıra dışı eser bende bu kadar büyük etki yaratmasında ki en büyük sebep: Tıpkı bir labirent gibi beni bir oraya, bir buraya sıkıştırmasıydı. Tüm insanlar olarak aslın da hepimiz birbirimizina aynasıyız. Hepimizin için de kaçtığı , korktuğumuz fakat en acısı tembelliğimize yenik düştüğü bir iradesizlik yatıyor. Gerçekleri, egomuzdan üstün tutamıyoruz. Çünkü kolay olana alışmış insanoğlu. Her zaman, her konu da hep daha kolay bir yol arıyoruz ve bize bir şeyler öğretmesini istediğimiz kişiye şu soruyu soruyoruz: Bunu halletmenin daha kısa bir yolu yok mu? Kabul edelim şimdi hepimiz bunu yapıyoruz ve hep, en doğru ve en gerçek olandan böylelikle kaçıyoruz.. İşte bu kitap ve Kitaptaki nietzche karekteri beni kaçmaya çalıştıkça daha çok köşeye sıkıştırdı, tıpkı doktor Breuer’e yaptığı gibi. Ve kitap bitince sadece şunu söyledim: ‘Nietzche haklı.’ Ama yalnızca bunu söylemekle yetinmedim. Bir yerden sonra sürekli kaçan tarafı oynarken, artık yüzleşme vakti geldi deyip ,kendi içimde ki tembelliğimle mücadele etmeye başladım. Bazen de okurken nefesim daraldıp, kitabı elimden bıraktığım oldu. Sanki fiziksel bir güç harcayıp biraz dinlenip sonra devam etmek gibi. Fakat bu sefer bunu bana ruhsal olarak yaşattı Nietzche. Eğer bu kitabı okuduktan sonra yalnızca ‘Evet, kitapta bahsedilen saptamalar doğru veya derin bir psikoliji anlatımı olmuş.’ Gibi düşünceleriniz olursa, emin olun kitabı bir hiçlikle okumuş olduğunuzun garantisini verebilirim. Çünkü bu eseri ciddi anlamda yaşayan birisi tıpkı benim de yaşdığım gibi çok huzursuz ve tabiri caizse kendinden nefret ediyor olması lazım. Çünkü bu kitabın okuyucuları olarak kaçtıkça kaçan bizleri, kovaladıkça kovalayan bir ‘Friedrich Nietzche’ gerçeği var. Okuyacak olan herkese şimdiden iyi okumalar dilerim, herkesin kendiyle daha barışık olacağı günleri görmesi dileğiyle hoşça kalın.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352bin okunma
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.