Gönderi

Doğrusunu isterseniz, bir bakıma onunla Romeo ve Juliet hakkında konuşmaktan utanıyordum. Diyeceğim, o oyunda epeyce müstehcen yerler var, e ... karşımdaki de bir rahibe yani, ama o sorduğu için ben de biraz tartıştım bu oyunu. Romeo'yla Juliet'e pek bayıldığım filan yok," dedim, "yani, onları beğeniyorum, ama; ne bileyim? Bazen insanı çok rahatsız ediyorlar. Ben, o Mercutio'nun ölümüne, Romeo'nun ve Juliet'in ölümlerinden daha çok üzüldüm. Mercutio öldürüldükten sonra, artık Romeo'dan pek hoşlanmamaya başladım. Hani, biri -Juliet'in kuzeniydi-bıçaklıyordu Mercutio'yu. Neydi adı?" "Tybalt." "Doğru. Tybalt," dedim; bu herifin adını hep unuturum zaten. "Romeo'nun hatasıydı bu. O oyunda en sevdiğim kişi, bizim bu Mercutio'dur. Ne bileyim? O Montague'ler, Capulet'ler, hepsi iyi güzel de -özellikle Juliet- ama Mercutio, o bambaşkaydı; şimdi burada anlatmak çok güç. Birisi -hele Mercutio gibi akıllı ve neşeli olan biri-öldüğü zaman çok kızıyorum; üstelik bir de başkasının hatası yüzünden ölmüşse. En azından, o ikisinin, Romeo'nun ve Juliet'in yüzünden öldü Mercutio."/Syf.107
·
22 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.