Gönderi

Süveyş Krizi
Nasır’ın bu hareketine, ülkedeki gelişme programın önemli adımlarından birinin, Asvan’da Nil üzerinde kurulacak barajın inşası için söz verdiği fonu geri çekmek suretiyle cevap vererek Mısır’ı cezalandırmaya çalıştı. Fakat, Nasır, kendisinin ve pek çok Arap üyenin Amerikan kabadayılığı olarak gördükleri bu tav­ra teslim olmak yerine, beklenmedik bir hamle ile karşılık verdi: Temmuz 1956’da, gelirlerini ABD'nin geri çektiği fonların yerine kullanmak amacıyla, Süveyş Kanalı’nı işleten İngiliz şirketini mil­ lileştirdi. Kanalın millileştirilmesini tersine çevirmek ve Nâsır’ı devirmek için verilen çabada İngiltere, -Fransız sömürge yöne­ timine karşı Cezayir ayaklanmasına verdiği destek dolayısıyla Nasır’dan nefret eden- Fransa ve -Mısır ile şiddeti her geçen gün artan sınır çatışmaları yaşayan- İsrail Ekim 1956’da askerî bir harekât başlatmak üzere gizlice anlaştı. Fakat sömürgeci güçlerin isteklerini yürürlüğe koymak için üstün askerî güçlerini kullana­ bileceği eski günleri anımsatan bu plan, ABD ve Sovyet muhale­ feti dolayısıyla başarısızlığa uğradı. Böylelikle Nâsır askerî mağlu­ biyetine rağmen, siyasî bir zafer kazanarak, zamanının önde ge­len Arap lideri haline geldi; Batı’ya -ve İsrail’e- karşı ayakta duran ve muzaffer olan adam haline...
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.