Dersiniz: “Bir genç kız yaşı dolunca
Mutlaka kendine bulur bir koca.
Kocası evine getirir ekmek,
O hâlde kadına meslek ne gerek?
Kadının mesleği olmaktır karı,
O çıkmasın sakın bundan dışarı!
Ne lazım erkek rakibi olmak?
Değil mi ikisi ezelden ortak?
İşçiye olunca rakip karısı
Kol artar, ücretin gider yarısı.
İkisi alırlar aynı ücreti;
Ocağın eksilir, artmaz serveti.”
Bu sözler hep doğru, fakat her kadın
Bulur mu bir koca, bulsa da yarın
Bu adam ölmez mi? O hâlde nasıl
Dersiniz, “Kazanma işte muttasıl!”?
Görürken ortada işte binlerce
Kocasız kadınlar çeker işkence.
Dersiniz, “Değiller mesleğe muhtaç;
Ya koca bulmalı, ya kalmalı aç.”
Evvelce melcedi, hep zengin evler,
Kadınlar bulurdu, sığınacak yer.
Yaşamak güçleşti; şimdi her erkek,
Ancak karısına yedirir ekmek.
Sanmayın, hepsi de bir yük taşıyor;
Birçoğu hodkâmdır, bekâr yaşıyor.
Çünkü var, binlerce sefih kocalar;
Ya muttasıl içer, ya kumar oynar.
Kimi de mahpusta alır soluğu,
Aç kalır evinde çoluk çocuğu.
Bunlar da olmasa kadın insandır,
İnsanın en büyük hakkı irfandır!
Kadın çalışmazsa fikri yükselmez,
Tabii o zaman size denk gelmez.
Kadın yükselmezse alçalır vatan,
Samimi olamaz onsuz bir irfan.
Kocalı-kocasız birçok kadınlar,
Açtırlar; dersiniz, “İşsiz kalsınlar!”
Derim ki, “O hâlde kastiniz mutlak:
Bunları umuma odalık yapmak.”