Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
10/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
kür mantolu modanna ve ağladım
Es-selamün Aleyküm efendiler Uzun zamandır okuyucu ve mütercim olarak Sabahattin Ali'yi tanımamış olmak, gerçekten büyük bir hüsranlık oldu benim için. Sabahattin Ali'nin kaleminden dökülen kelimeler, adeta ruhun en derin noktalarına dokunur. Onun eserlerindeki incelik ve derinlik, okuyucuyu büyüleyici bir yolculuğa çıkarır. "Değirmen" öyküleriyle tanıdığım yazarı daha yakından tanımak için "Kürk Mantolu Madonna"ya itticah ettiğimde, adeta bir düşsel diyara adım atmış gibi oldum. Sabahattin Ali'nin bu başyapıtı, sadece bir Rivaye değil, aynı zamanda bir aşk hikayesi, bir psikolojik portre ve insanın varoluşsal sorgulamalarını içeren derin bir eserdir. Her sayfası, bir öncekini aratmayacak kadar müteessir ve dolu dolu bir şerh etme ile yüklüdür. Kelimeler, okuyucunun zihninde resimler oluştururken, duygularını en ince ayrıntısına kadar hissettirir. Sabahattin Ali'nin kaleminden çıkan bu eser, sadece okunup bitirilmesi değil, adeta içselleştirilmesi gereken bir hazinedir. Her satırında yeni bir keşif, yeni bir derinlik bulacağınız bu roman, okuyucuyu etkisi altına alarak, hayatın sırlarını sorgulamaya ve insanın karmaşık duygularını anlamaya yönlendirir. "Bu eser, 1943 senesinde kitap şeklinde neşir edilmiş olup, aslında Sabahattin Ali'nin 1940-1941 seneleri arasında Hakikat gazetesinde "Büyük Hikaye" adı altında kaleme aldığı kırk sekiz bölümden oluşan bir seriden meydana gelir. Ayrıca, vasıtası (torpili) olmayanların devlet dairesinde iş bulamadığı, dönemin Türkiyesine de siyasal göndermelerde bulunmuştur." Eski İstanbul'un sokaklarında, bankacılık dünyasından koparılmış bir yazarın hikayesi... Hamdi Bey'in elinde yeni bir başlangıç bulurken, Raif Efendi'nin sükuneti her şiddetli olayda hayranlık uyandırır. Raif Efendi'nin hastalığına rağmen serinkanlılığından ödün vermemesi, onu herkesin gözünde bir başka değerli kılar. Yazarın karşılaştığı bu dostları, ona kendi iç dünyasına yönelik bir yolculuk sunar. Özellikle Raif Efendi'nin, sanata ve güzelliklere olan ilgisi, onu farklı bir dünyaya sürükler. Babasının isteği üzerine Almanya'ya giderken, kendini bir resme kapılır bulur. Maria Puder'in portresi, Raif Efendi'nin ruhunda derin izler bırakır ve onu hayatının en önemli kararlarını almaya iter. Sabun fabrikasının başına geçmek için Almanya'da kalan Raif Efendi'nin hayatında, kürk mantolu madonna resmiyle birlikte başka bir dönem başlar. Yazar, Raif Efendi'nin günlüğünde bu gizemli resmin hikayesini keşfederken, kendi iç yolculuğuna da adım atar. Sabahattin Ali'nin muhteşem eseri, okuru sımsıkı kavrayan bir serüven sunar. Ara ara belki sıkıcı gelebilecek yerler olabilir lakin genel olarak akıcı bir dille kaleme alınmıştır. Ve son olarak kendimi uzun zamandır bu kadar müteessir görmemiştim ve nihayet Maria Puder samimiyeti ve sadakati öğrenmeden, tahmin etmiş ve yavaş yavaş göz yaşlarımı görmeye başladım gibi bir his geldi, hakikati öğrendiğim ana kadar ne halde olduğumu satıra aktarmanın lüzumu olmadığını düşünüyorum... fevkalade bir rivaye. Nurlar içinde yat
M. Mudar Çavuş
M. Mudar Çavuş
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021314,2bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.