Ben yalnızca güvendiğim bir duvara yaslanıp çiçekler açmak istemiştim. Ama beni en çok sevdiklerim, dost bildiklerim yıktı. Her acıya her derde koştum. Bak şuan dizüstü düşmüş yüreğim kan ağlıyor kim var yanımda? Koca bir karanlık koca bir yalan a inanışım. Biz o bahçelere gülleri ektik, yeşermesi için günlerce emek verip gözettik. Peki ya ne oldu o güllere? Gür yaprakları ile var olan güller bize diken oldu, biz o bahçelere giremez olduk. O güllere verilen emeğin karşılığını göremedik. Hani bir söz vardır ya! Bir banamıydı yolların dikeni. Meğer bir banaymış, emeği sarf eden, göz bebeğiymiş gibi bakanlarınmış. İçimizdeki heves dolu çocuğun, boğazı heves kırıkları ile dolu. Nefes alamıyor, hoplayıp zıplıyamıyor. Yılmış bitkin bitik ya bitik. Solan güller hiç bir zaman yenisini aratmaz. Bizim karanlığımız, güneş ten kaçandı. Bizim yalnızlığımız insanlar la doluydu. Bak şimdi demet demet kuruyor o güller, ama dikenler hep aynı..