200. İncelemem sonrası incelemelerime değen nazarla bütün inceleme yapma hevesimi yitirmiştim aslında. Ama kitabı hatırlamanın ve okurken ne hissettiğimi en iyi anlatan yazdığım bu incelemeler olduğu için incelemeye devammm :))
Küçük Şeyler, sıradan insanların başına gelmesi muhtemel olayları, acıları, ümitleri, hayal kırıklıklarını, yani hayatımızın gerçeklerini ve bu gerçekler karşısındaki duygularımızı ele alıyor.
Bu Büyük Adam Kimdir?
Büyük sanılan adamın okuma yazma bilmemesi ve kitapları başkasına okutacak kadar ilimden yoksun kaldığını anlatıyor bu hikaye.
Hiç
Karşılaştığı kadının her defasında kendisine tebessüm ettiğini sanan ve bu bakışların etkisinde kalan adamın aslında kadının tebessümünün ve gözlerinin herkese aynı şekilde olduğunu ve büyük bir hayal kırıklığını anlatıyor.
Yirmi yaşında olmadığımız halde bizler de mutlu olduğumuz anları gözden geçirsek, bütün kainatın karşısında titrediği şu kelimeye ulaşmaz mıyız? "Hiç!"
Kediler
Ben mi kedi mi diye sorup her defasında kediler cevabını alan koca Otuz üç senelik evlilik bağı koparışını, artık yalnız başına kalmışlığını anlatan hikaye. Bazı şeylere mecbur kalmanın ve insanın cesurca kararının ardından gidecek yerinin olmadığını anlaması ve istemediği yaşamı yaşamak zorunda kalmasını anlatıyor.
Düğün
En etkilendiğim hikaye buydu. Dilsitan ve Behçet. Behçet'in zengin kadınla evlenmek için Dilsitan ı gözden çıkarmasını, Dilsitan'ın bu acı gerçek karşısında günden güne solup tükenmesini anlatıyor. Bir kadınla birlikteyken başka bir kadını hayatına almak o kadını canlı canlı öldürmekmiş..
Arlezyalı
Aşırı sevdiği kadınla evlenme arifesinde bir sevdiği kadının önceki sevgilisinin mahrem mektuplarının kendisine haber verilmesiyle yaşama sevincini kaybeden genç ve malum son :-(
Çok sevmenin, çok bağlanmanın ruha açtığı yaraları, genç yaşta hayatın sevincini, neşesini nasıl kaybettiğini gösteren hüzünlü bir hikaye...
"Zannederim ki bu kadar mahrem ilişkiden
sonra bir başkasının olamaz."
"Ah ne alçak gönüllerimiz var. Nefrete neden olması gereken olayların sevgiyi öldürememesi ne acıdır!"
Pandamima
Çocukları eğlendirmek için bir çeşit palyaçoluk yapan Paskal'ın genç müdavimi olan Eftalya'ya âşık olmasını anlatıyor. Hikaye Eftalya'nın başkasıyla evlenmesi Paskal'ın ise kendini asmasıyla sonuçlanır.
Kitaptaki dikkatimi çeken yer ise insanın kendine dahi söyleyemediği sırlarının oluşuydu. İnsanın sırları vardır hiç kimseye söyleyemediği, kendi başına düşünmeye bile cesaret edemediği...
Keyifli Okumalar..