Dirileri ölülerden ayıran sınırı
andıran bu hattın bir adım ötesi
bilinmezlik, acı ve ölümdür. Orada
ne var? Kim var? Şu alanın, şu
ağacın, güneşin ışıttığı şu damın
ötesinde ne var? Kimse bilmez, ama
herkes bilmek ister; bu hattı aşmak
korkunçtur ama insan onu aşmak
ister ve bilir ki er geç onu aşmak,
hattın öte tarafında ne var, bunu
öğrenmek gerekecek; ölümün öte
tarafinda ne var, bunu öğrenmek
zorunluluğu gibi bu da.