Evrimin doğal seçilimle işlediğini açıklayan Darwinci görüş, sahip olduğumuz iyilik, ahlak, namus, duygudaşlık ve merhamet gibi eğilimlerimizi açıklamakta ilk bakışta yetersiz kalır gibi görünür. Doğal seçilim, açlığı, korkuyu ve cinsel arzuyu kolayca açıklayabilir, ki bunların hepsinin sağ kalmakta ya da genlerimizin korunmasında kolayca anlaşılır katkıları vardır. Fakat yetim bir çocuğu bir kenarda ağlarken fark ettiğimizde, yaşlı bir dulun yalnızlığına ve umutsuzluğuna tanık olduğumuzda ya da acılar içinde inleyen bir hayvanı gördüğümüzde hissettiğimiz iç burkucu merhamet hissi ne anlama gelir? Dünyanın öbür ucunda yaşayan, asla tanışmayacağımız ve yüksek olasılıkla yaptığımız iyiliğin karşılığını veremeyecek olan tsunami mağdurlarına, ismimizi vermeden, giysi, para gibi hediyeler göndermemizi sağlayan güçlü dürtüyü bize ne verir? İçimizdeki bu şefkatli kimse nereden gelir? İyi olmak, "bencil gen" teorisiyle uyumsuz değil midir? Hayır. Bu, teorinin yaygın bir yanlış anlaşılmasıdır; üzücü (ve biraz öngörüyle tahmin edilebilecek) bir yanlış anlaşılmasıdır.** Vurguyu doğru kelimeye vermek gerekir. Bencil gen doğru vurgudur çünkü örneğin bencil canlı bireyi ya da bencil tür ifadeleriyle zıtlık oluşturur.