Bir yalnızlık... Bir yarımlık. Yarım bir yatak, yarım bir sofra, yarım sevinçler, yarım bir hayat... Bu yarım kalmışlığın içinde bütünleşen ve gittikçe biraz daha büyüyen şeyler ise sadece hüzün ve yalnızlıktı. Bu his bir ağrı gibi yerleşiyordu göğsünün üzerine.