Gönderi

Rutinin o kıyıcı rotasında yaptığımız, yapmak zorunda kaldığımız şeyler, iletişim kurmak zorunda olduğumuz insanlar... Tüm bu zorundalıklar zorbalığında, ruhumuzun teskin olduğu kendine ait odasında "Bize ait olan, ne kadar uzakta?" Göç yalnızca mekâna has değil. Zihne, ruha, kalbe, bağlara da has. İnsan bazen bir bilinç düzeyinden, bir ruh hâlinden de göçmek istiyor. Ait olduğu yere, ait olduğu yere. İsmet Özel'in o sırlı mısrası "Bize ait olan ne kadar uzakta?" nın peşinde gitmek arzusuyla tutuştuğu yeri ait olduğu yer sanıyor insan. Oysa kaçtığımız, gittiğimiz değil; kalmak istediğimiz yer, ait olduğumuz yer. Sebepsiz durgunluk çoğu kez sessiz bir huzursuzluğu saklıyor. İç, zihni bulandırarak ait hissetmediği yerde olduğunu hatırlatıyor. Düşün ve bul "huzursuz ol, hareket et ve ait olduğun yere git" diyor.
·
50 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.