Kitabın başlangıcında Yücel, “Geçmişin karanlıkta kalmış yüzleri, bugünün ışığında nasıl bir anlam ifade eder?” sorusuyla okuyucuyu derin bir sorgulamaya davet ediyor. Bu soru, kitabın ana temasını oluşturuyor ve okuyucunun geçmişle yüzleşmesine zemin hazırlıyor. Yazar, geçmişin yaralarını deşerken, kişisel ve kolektif hafızanın çatışma ve uyumunu