Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Her ne kadar buna engel olmaya çalışsa da kasıklarındaki sıcaklık her geçen saniye artıyor, bu dokunuşlarla vücudu her an daha da hassaslaşıyordu. Nihayet dürtüleri kontrolü ele aldığında artık kimin ne hissettiğini umursayamaz bir hale gelmişti. Az önce Anthony'nin çok geç olduğunu söylerken ne demek iste- diğini bütün şiddetiyle anlayabiliyordu şu an. Aradan geçen birkaç saniyede geriye azıcık kalmış olanbilincini de yitirmiş, vücudunda gezen elin geçtiği her yerde bıraktığı yanma hissiyle inlemeye başlamıştı. Doku- nuşların kayıtsızlığını bile ayırt edemiyordu artık. Çünkü bacaklarını örten ipek geceliği dahi fazlasıyla duyumsuyor- du. Bacaklarının arasında Anthony'nin elini hissetmesiyle istemsizce sarsılması bir oldu. "Bacaklarını arala." Nefesinin sıcaklığı kulağına vuru- yordu. Roslynn bir anlığına durakladıysa da onu parmak uçla- rına kadar ürperten bu isteğe itaat etti. Bacaklarını yavaşça aralarken Anthony'nin elini her geçen saniye daha fazla hissediyordu. Geceliğinin arasından yavaşça içeri giren parmakları çıplak tenine değince attığı çığlığa engel olma- sına imkân yoktu. Anthony'nin buyurgan sesini yeniden duydu. "Biraz daha arala Roslynn." Bu sefer beklemeksizin isteğini yerine getirdi. Artık ayakları yerden tamamen kesilmiş, bütün ağırlığını onun kalçalarının üzerine bırakmıştı. Anthony'nin orta parma- ğını içinde hissedince yeniden çığlık attı. Anthony'nin her hareketiyle inlemesi biraz daha artıyor, ruhunun içten içe daha da eridiğini hissediyordu. "Hiç fark etmiyor değil mi?" Bu soruyu sırf kendi öfke- sini canlı tutmak için hesaplı bir şekilde sorduğu son dere- ce açıktı. "Burada, yatakta, yerde... Hepsi aynı değil mi?" Roslynn soruyu duysa da tek yapabildiği onaylar şekilde başını sallamaktı. "Şu anda bütün o kahrolası şartlarından vazgeçirebili- rim seni, biliyorsun değil mi hayatım?" Bu sefer de yalnız- ca bir inilti duydu cevap olarak. "Ama vazgeçirmeyeceğim.Tüm bunların kendi seçimin olduğunu hatırlamanı isti- yorum." Roslynn artık umursamıyordu. Tek istediği içindeki yangını söndürmeden önce daha da alevlendirmekti. Za- ten Anthony de umursamıyordu, Roslynn onu dayanabi- leceğinden fazla zorlamıştı. Hiçbir uyarıda bulunmadan koltuktan hafifçe aşağı kaydı, kendini hazırladı ve sert bir şekilde Roslynn'in içine girdi. Bu sefer evin dışından bile duyulduğuna emin ol- duğu bu çığlık kulaklarına müzik gibi geliyordu. Roslynn, Anthony'nin yüzüne dokunmak istese de arkası dönük ol- duğu için kolları yetişmedi. Ona daha çok dokunmak is- tiyordu. Bu yüzden arkasına doğru yaslanıp Anthony'nin üzerine yattı. Anthony şu an bunu yapmalarının tek amacı olduğu- nu ona hatırlatmadan önce birkaç saniye bekledi. Onun her durumda öne sürmeyi alışkanlık edindiği şartlarından ve koşullarından öyle nefret ediyordu ki... Oysa şu an Roslynn'i öpmek isterdi, vücudunu kendine doğru çevirip bütün tutkusunu, şefkatini ona yansıtabilmek. Ama yap- mamalıydı. Daha sonra bu anı düşündüğünde yaşadıkla- rından iğrenmeli, ondan bir çocuktan daha fazlasını iste- diğini kabul etmek zorunda kalmalıydı. Roslynn'i yeniden oturur pozisyona getirdi, ellerini kol- tuğun kolçaklarına koymasını sağladı ve durdu. Roslynn tüm bunları ilk defa tecrübe ediyordu ve onun ilk hare- keti yapmasını beklediğinden meraklı bakışlarla dönüp Anthony'ye bakması uzun sürmedi. Gayet kayıtsız bir tonda söz girdi. "Vücudumu kullan- mak isteyen sendin. Kullan o halde, hareket etmen yeter-li..." Roslynn'in gözleri kocaman açılmıştı ama karşı çıka bilecek halde değildi. "Yap hadi!" Kızarmış yanaklarıyla yeniden önüne döndü. Anthony olmadan bunu yapmaya utanıyordu ama içinde bastırması gereken bir açlık vardı. Eğer Anthony'nin bir şey yapmaya niyeti yoksa o yapacaktı... İstediği ritmi yakaladıktan sonra son derece kolay ol- muştu. Kendi istediği hızda, istediği şekilde, istediği yönde hareket edebilmek işin aslı çok hoşuna gitmişti. Sonunda kontrolü ele alabilmişti. Ta ki Anthony onu durdurana ka- dar. Ama başka şansı yoktu. Roslynn'in ritmi bu kadar ça- buk yakalaması Anthony'nin beklediğinden daha önce do- ruğa ulaşmasına yol açmak üzereydi. Eğer böyle giderse Roslynn'i bekleyemeyeceğini bilen Anthony onu durdur- mak zorunda kalmıştı. Evet, çocuk yapmak için iki tarafın da hazza ulaşması şart değildi ama yine de bunu ona yapa- mazdı -hak etse de, etmese de... Roslynn'in rahatını bozmadan kollarını beline doladı ve oturur pozisyona geçti. Diğer elini ise Roslynn'in ba- caklarının arasına götürüp, parmaklarını küçük zevk tepe- ciğine yerleştirdi. Devamında kontrolü yeniden Roslynn'e bıraktığında, birkaç saniye sonra ikisi de kendilerinden geçmişlerdi. Roslynn yorgun ve mutlu bir şekilde üzerine yığıldı- ğında, Anthony ona birkaç saniye verdi. Bu sürede ona sarılmayı ne kadar özlediğini fark etmiş olsa da devam et- mesine izin veremezdi, en azından şimdilik... Ardından Roslynn'i ayağa kaldırıp kendi de ayaklandı. "Yatağıma geç. Hamile kalana kadar yatacağın yer orası. "
Sayfa 365
1 artı 1'leme
·
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.