“… Benim ipek yüklü kervanım mı var.”
Bizim evet İpek yüklü kervanımız yok. Ama ondan daha değerli bir yükümüz var: Hatır. Bu öyle bir yüktür ki biz onu taşıyoruz zannıyla yaşarız ama aslında bizi taşıyan, hatta daha ötesi bizi koruyup gözeten o hatırdan başkası değildir. Ve hatır hatıraya, hatıra ise hatırlamaya dönüşür. Hafıza, adı üstünde bir muhafız edasıyla burada devriye gezer sürekli. Burası neresi mi? Burası bir insan.