Gönderi

— Yalnız bu kadar güzel anlatmasanız olmaz mı? Konuşmuyor da kitap okuyorsunuz sanki. Gülmemi güçlükle tutarak, ağır ciddi bir tavırla: — Nastenka, dedim. Güzel anlattığımı ben de bilirim. Başka türlü konuşamam. Aziz Nastenka, ben şimdi, yedi mühürlü çekmecede bin yıl hapisten sonra özgürlüğe kavuşan Süleyman Peygamberin ruhu gibiyim. Biz upuzun bir özlemden sonra –çünkü ben sizi çoktandır tanıyordum– birbirimize kavuştuk. Zaten ne zamandır birisini arıyordum. Aradığım sizdiniz. Sizi bulunca başımdaki binlerce kapak açıldı. Eğer içimdeki söz seli taşmazsa boğulurum. Bunun için beni uslu uslu, sözümü kesmeden dinlemenizi rica ederim; yoksa susar, hiç konuşmam. — Aman, sakın ha!.. Ağzımı açmayacağım bir daha. Dinliyorum.
·
56 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.