Gönderi

İnsanların neden sürekli yapmayı istemedikleri işleri yaptıklarını merak ediyordum gerçekten. Hayat giderek daralan bir tünel gibiydi. İnsan ilk doğduğunda tünel kocaman oluyordu. İstediğin her şey olabilirdin o zaman sanki. Sonra doğduğun anda belki yarı yarıya küçülüyordu tünel. Erkek doğduysan anne olamayacağın kesinleşmiş oluyordu ve bir manikürcü , ya da anaokulu öğretmeni olman da pek muhtemel değildi. Sonra büyümeye başlıyordun ve yaptığın her şey bu tüneli biraz daha daraltıyordu. Ağaca tırmanırken kolunu kırdığında bir beyzbol atıcısı olmayı listeden elemiş oluyordun. Matematik sınavlarından kaldıysan bilimadamı olma hayallerinin hepsini çöpe atabilirdin. O kadar basit. Bu böylece yıllar boyunca devam ediyordu, sonunda o tünelin içinde sıkışıp kalana dek. Belki bir fırıncı, kütüphaneci ya da barmen oluyordun sonunda. Ya da bir muhasebeci. Orada kalakalıyordun. Bir gün öldüğün zaman tünel artık tamamen daralıp kapanmış oluyordu. Kendini bir sürü tercihle sıkıştırmış, sonunda tünelin altında ezilip kalmış oluyordun. - " Bu işi neden mi yapıyorum ? " dedi babam. " Cevabı basit. Sizin için. Senin için, Greta için, annen için. " Bir insanın başkalarının mutluluğu için bütün hayatını bir kenara itebileceğini düşününce bir anda kendimi fena halde üzgün hissetmiştim.
·
42 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.