Gönderi

Lord Kinross bir yabancı olarak o günleri şöyle tasvir ediyordu: "İstanbul, İtilaf Devletleri'nin himayesi altında üzgün, umutsuz ve felaket duygusunun ağırlığı altında ezilmiş gibiydi. Herkes, şimdi artık bize istediklerini yapar korkusu içindeydi. Soğuk ve karanlık bir kış başlamıştı. Kömür yoktu. Tramvaylar işlemiyordu. Boğaz vapurları az ve seyrekti. Ana caddeler yarı aydınlık, yan sokaklar da kapkaranlık olduğu için hırsızlara, soygunculara gün doğmuştu. Polis azdı. Türkler evlerine kapanmış, kendi kendilerinin gölgesi gibi ancak -o da ateş pahasına- ekmek almak için dışarı çıkıyorlardı. Beri yandan, Rumlar sokaklarda caka satarak dolaşıyor ve rastladıkları Türkleri itip kakarak duvar kenarına sürüklüyor, geleni geçeni Yunan karargâhında dalgalanan mavi beyaz bayrağı selamlamaya zorluyorlardı."
Sayfa 190 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.