“Siz, ben ve bütün insanlar zamanı geçmiş, şimdi ve gelecek olarak sınıflandırıp buna göre yaşıyoruz.” Hepiniz, çılgın proje Yemişveren TV'ye hoş geldiniz. Sosyal deney misali okuyucuyu saran, düşündürürken sorgulatan, merak unsurlarıyla kalp çarpıntısına sebep olan, biraz da çıldırtan kitap ‘Yemişveren Felaketi’. Gelelim bu sıra dışı hikayeye; Röportaj ustası olarak anılan Fazıl Gencer, ülkenin en ünlü yönetmenlerinden biri tarafından görüşmeye çağırılır. Barış Ergüder ve ekibinin oluşturduğu YemişverenTV platosu, çekim yapmak isteyen herkesin kullanabileceği şekilde oluşturulmuştur. Barış'ın iddia ettiği 'Zaman Kaymaları' tekniği, Fazıl'ın bakış açısıyla birlikte okuyucuyu da ikileme düşürüyor. Prometheus'un ateşi dünyaya getirmesi gibi bir değişime yol açabilecek mi, kim bilir? Kitabın kurgusu, plato üzerinde yaşanan olaylarla sınırlı gibi görünse de aslında derinlerde toplum psikolojisi ve parapsikoloji çağrışımlarıyla okuyucuya farklı bir deneyim sunuyor. Yazarın belirttiği gibi, herkes aynı programı izlemiş olsa bile aynı deneyimi yaşamıyor; benzer şekilde, her okuyucu da farklı bir bakış açısıyla kitabı algılayacaktır. Dijital çağ çılgınlığından varoluşa açılan pencerelere uzanan bu hikayede yazar, okuyucuya iletmek istedikleri mesajları dolandırmadan açık bir şekilde ifade etmiş. En sevdiğim tarafı da bu oldu. Kurgunun başından beri beklediğim, Ormanın iki kralının çarpışmasına benzeyen Fazıl'ın Barış'la röportajını okumak keyifliydi. Deha, kullanıldığı yönün doğruluğuyla anlam kazanır. Fazıl, Bahar, Barış, Agah ve Demir karakterler ilmek ilmek işlenmiş.

Yemişveren FelaketiCan Mehmet Uyanık · Gri Yayınevi · 20249 okunma

·

37 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Dilek Dinç