Daha yeni bir kitap daha bitirdim ancak iki hafta önce bitirdiğim bu kitabın incelemesi yarıda kalsın istemedim açıkçası. Hızlıca bir inceleme yazmak istiyorum, aile evinden Adana'ya dönerken trende 1-2 saatte bitirdiğim bir kitaptı zaten, çok kısa. Böyle vakitleri boş geçirmektense bu tarz kısa kitaplarla değerlendirmeyi seviyorum gerçekten. Kitap "Lyon'da Düğün", "İki Yalnız İnsan" ve "Wondrak" olmak üzere üç kısa hikayeden oluşuyor, kısa kısa bütün hikayelerin yorumunu paylaşacağım. Açık konuşmak gerekirse bu üç öykü içinde beni en çok etkileyen öykü, kitaba da ismini veren "Lyon'da Düğün" oldu. Yazar bence içerisinde bulunulan atmosferi, oradaki durumu ve insanların çaresizliklerini inanılmaz güzel yansıtmış. Öyle ki, özellikle gençlerin birbirini bulduklarındaki sevinçlerini, daha sonrasında orada bulunan insanların bu ufacık mutluluğa gerçek anlamda nasıl tutunduklarını, kıymet verdiklerini ve onlara yardımcı olmak için çabalamalarını, ve hepsinin çaresizce kaçınılmaza olan yürüyüşlerini içimde hissettim. Gerçekten çok duygu yüklüydü. Sadece bunun kurgu olduğunu bilince insan yazarın realistliğini göz önünde bulundurmazsa, bir mutlu son bekliyor sanırım. Bu kadar etkileyici bir hikayenin kaçınılmaz kötü sona gitmesi istemeden üzüyor insanı... İkinci hikayemiz "İki Yalnız İnsan" biraz daha empati yaptırarak mesaj vermeye dayanan bir metindi bence. İnsanları yargılamamak gerektiği, ya da yargılanan insanların aslında istemeden ne gibi kötü durumlarda olabileceklerini içeren güzel bir metindi aslında. Sadece çok kısaydı ve sanki böyle bir filmden sadece bir sahne alınmış gibiydi. Daha spontan bir metindi ve başlangıcı ve bitişi arasında öyle çok bir olay da yoktu, ayrımcılığa uğrayan iki insanın tanışması ve konuşmasını içeren bir hikayeydi sadece. Son hikayemiz "Wondrak" ise açıkçası başta beni çok heyecanlandırmıştı, konusu çok güzeldi ve neredeyse kitabın yarısı bu hikayeden oluşuyor yani kitabın en uzun öyküsü. Gerçekten yazarın realitesinin bence yine çok güzel bir şekilde ortaya çıktığı bir kitap. Gerçekten hafif mental retarde olan insanların düşüncelerini, davranışlarını hikayede görmek etkileyiciydi. Ancak bu kadar etkileyici ve ilgi çekici konusu olan bir hikayeye böyle yarıda kalmış bir sonun yakıştığını kesinlikle düşünmüyorum. Hikayenin burada biraz harcandığını düşünüyorum... Genel olarak sevdiğim ve tavsiye edebileceğim bir okuma oldu. Geliştirilebilir yönleri kesinlikle var ancak bu haliyle de vakti değerlendirmek için ideal olduğunu düşünüyorum. Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim. Herkese iyi okumalar.

Lyon’da DüğünStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202130,8bin okunma

·

34 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.