Tanpınar, Batı'da romanın bile Hıristiyan dünyasında insanın kendini 'her an yoklama, derinleştirme terbiyesi'nden doğduğunu; buna karşılık Müslüman Doğu'nun 'psikolojik tecessüs'ü pek az tanıdığını, dolayısıyla insan ruhuyla çok az meşgul olduğunu söylemektedir.