Açlık ama öyle böyle değil, günlerce süren açlık. Kahramanın zihnindeki düşünceler, açlığın etkisiyle kimi zaman kendine acıma, kızma, kimi zaman Tanrı'ya öfke, isyan. Bazen de onurunu koruma gayretiyle diğer insanlara olan 'garip' davranışları. Açlığıyla onuru arasında verdiği mücadele. Yazma aşkı, redaktörden yazının kabul edilmesi umudu, bu umudun bazen kırılması bazen yeniden canlanması arasında gelgitler. Bu açlığın ortasında aşkı ve yine yoksulluğu nedeniyle acılarını çoğaltan bitişi. Hikaye, Norveç'te Kristiana'da geçiyor. Norveç'in 1800'lü yıllarda ne kadar fakir olduğunu da bu kitaptan anlıyorsunuz; emanetçiler, yoksulluk, çocukların sefil halleri... Roman daha ilk cümlesinden ülkenin durumunu anlatıyor: "Kimsenin tokadını yemeden terk etmediği bu tuhaf şehirde, Kristiana'da, aç açına gezindiğim günlerdi." Baş karakterin hayat amacı; yazmak. Yazılarının kabul edilmesi yaşamını sürdürebilmesi için tek umudu. Bu mücadelede bazen elinde kalan bir kaç 'değer'siz eşyayı da emanetçiye bırakması, karnını doyurmaya çalışması, açlıkla mücadelesi anlatılıyor. Açlık ve sefaletin çok başkaca ve derin anlatımı. Yazar, her ne kadar karakteri acındırmayıp sadece karakterin düşünsel dalgalanmalarını okucuya aktarsa da, o kadar yalın ve ustaca anlatıyor ki kitaba dahil olup karaktere yardım etme isteğinin içinizde belirmesine engel olamıyorsunuz. Kitabın bitişi karakterin bir gemiye binip Kristiana'dan ayrılışı ile umut dolu bitiyor. Gemide bundan sonrasında karnının doyması umuduyla. Roman, otobiyografik bir roman. Knut Hamsun, yedi çocuklu, yoksul bir ailede doğuyor. 9 yaşında ailesinin yanından alınarak bir rahip çiftliğine götürülüyor. Oldukça katı bir disiplinle büyüyor. Böyle güçlü bir roman da ancak çocukluğunda çok travmatik sıkıntılar yaşamış birisi tarafından yazılabilirdi.

AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201727,8bin okunma

·

26 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.