Tanrı lütfu a.ş. hikayesiYazarın 4. kitabı oldu okuduğum, başlarda sıkıldım seçim ve siyaseti sevmediğimden, sonra yazarın bölümleri tek bir paragraf anlayışı, virgülden sonralarının bütünleştiği, kişiler ile diyalogları bir tümün parçaları anlayışını seviyorum, kimseyi ayırmıyor anlatmak istediğini parçalamadan ortaya koymakta başarısı ile kitap okunmaya değiyor.
Pek çok yorum ve düşünsel fikir beyanı olmuştur, benim fikrim körlük kitabı bir anarşinin doğal yollarla kör olma sebebiyle güçlünün güçsüzü acımasızca yönetecek duruma gelmesini, gören birinin isyanı ile hayatta kalmayı başaran bir azınlıktan bahsederken, görmek kitabı ise devlet nedir? hukuk nedir? soruları ile kişiye sorgulatıyor ben hukukçu olarak bu tanımlamaları o kadar çok üstünden geçtim ki deyinmeyeceğim ama kamu gücü, otoritesi, yararı ile kamunun kaynakları ve yetkesini kime hizmet ediyor oluşunu, bununda budanmış bir anarşinin sözleşmesel kabulünün tezahürü olmalı yani yine güçlünün güçsüze , hukuk denilen mekanizma ile vicdanlara, kolluk ile bedenlere inen tırpanın acımasız vuruşunun düzeni gibi. Saramago sınırları taşan yapısı ile bize ne kadar kör olduğumuzu , beynimizin bize bu gördüklerimizin dogal kabulü gibi benimsediğimiz fakat aslında hayali ama düzen denilen çarpıklığın yıkılmasının terörize olacağı gerçeğinin sözde korkusunu, yakın zamanda yaşanan acıların bile sümen altı edilmesinin ve hatırlanmak bile istenmeyeceğini, kabullenilmişliğimize olan isyanını belirtiyor. Boş oy kullanan çoğunluğun yada sine-i millet anlayışını benimseyen çoğunluğun haklı hareketi ile beklenen değişimin kendince yorumladığı bilinmeyen bir ülkeyi ve onun başkentini anlatıyor. Kitapta yazar dünyaya geldik ama bu içine düştüğümüz düzene kim onay verdi , kim boş oy kullandı, kim devamından yana dürüstçe kendinizi sorgulayın istiyor.