Gözlerini gökyüzüne dikmiş
Mavilikler içerisinde
Kara deliği arar gibiydi
Gözleri hafiften ıslak
Dudakları titriyordu
Ah zavallı çocuk
Kim bilir nasıl acımıştı canı
Kim bilir yüreği nasıl da paramparça olmuştu
Köyüne nazır dağın tepesinde
Öylece saatlerce bekledi
Usulca yanına yaklaştım
Saçlarını okşayıp sarılmak
Derdini dinlemek istedim
Ama nafile
bir kartal gibi uçarcasına
Bıraktı boşluğa bedenini
Acılarını geride bırakarak
Üç beş köylünün
Diline pelesenk olmuş dedikodularla
Sonsuzluğa uğurlamıştım
Kim bilir ne kadar mutludur şimdi
Tunebuni