Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Geceler yalınayak, geceler inzivada İnsanlığın salâsı okunuyor, elveda! Gündüzün siyahından ufka karanlık çöktü Hicabından günahın kardelen boyun büktü Günebakan çiçeği dönüp bakar mı bize? Feryad u figan etsek nefis gelir mi dize? Ömür yitik sermaye kelebeğin misâli Tarumar gülistanım, talan ettim visâli Yâ İlâhi affeyle, gayrı dilim lâl düşer Vuslat uzaksa eğer bağrıma melâl düşer Şu virane gönlümü ihya et, imar eyle Sırf münkeri emreden nefsimi tımar eyle Kapına gelen fakir devletli sultan olur İsmi İsmail olan, aşkına kurban olur Kovma beni kapından, ben de azad olayım Beratimi ver benim, ver bermurad olayım Adaletin gereği hesabı soruyorsun Affını dileyeni ateşten koruyorsun Ebedi zelil kalır yolundan yüz çeviren Enkazında can verir can köşkünü deviren Rabbim sana yönelen daim hikmeti bulur Gönül gözü kör ise saraylar zindan olur Yaya kaldım Yâ Melik! Kerem et, süvar eyle Zindandan kurtar beni, kullukla hünkâr eyle Kırkikindi yağmuru gönlümde cemre cemre O yağmur ki ram olur on dört asırlık emre Emrolunduğun gibi dosdoğru olmak lazım İstikâmet sırrını arayıp bulmak lazım Ateşe atılmadan Halil olunmaz imiş Balığı kaybetmeden Hızır bulunmaz imiş Boynunu büken kullar el açıp yalvarınca Hidayetle süslersin edebiyle varınca Kerem eyle Yâ Rabbi ben de halas olayım Huzuruna varınca neşve ile dolayım Aşk nehrini sadrıma kan eyle, damar eyle Dostluğuna erdiren kulluğa mazhar eyle Surlarından aşarken sinsi rüzgârlar şehrin Sular taşar pervasız... Sular derin mi derin... Harabe diyârlara o dem çakallar döner Kan kokan nefesinden bir bir ocaklar söner Kapkaranlık gecede her cürmü görüyorsun “La tahzen...” deyince Yâr, mazlumu koruyorsun Âlemlerin Rabbisin, yok senden başka İlâh Sabır ve dua benim sarıldığım tek silah Zerreden kürreye dek ne varsa yaratansın Buldurmayı dilersen bulanı aratansın Gönül hanı yıkılmış, yeniden hisar eyle Muhacir yüreklere bizleri ensar eyle Yıldızlar, ay ve güneş emre itaat eder Tefekkür eden görür, her vakit taat eder Kudretine hudut yok, dağları dürüyorsun İsyan eden nankörü çöllere sürüyorsun Tövbeye de tövbe var dervişlerin dilinde Haddi bilmekmiş kulluk hakikat menzilinde Yâ Rab! Azametinden kainat secde eder Nefse uyan, hevayı ruhuna perde eder Hiçbir şer döndüremez salihleri yolundan Samimiyet istiyor Cenab–ı Hak kulundan Yâ Muhyî! Ruhumdaki hazanı bahar eyle Şu zifiri gecemi lûtfunla nehar eyle Başımıza gelenler ellerimiz yüzünden Er kişi dönmez zinhar Kâlû Belâ sözünden İbrahim’i yakmayan Rabbim bizi de yakma Yunus’un duasıyla geldim cürmüme bakma! Affet bizi Allah’ım, azabından beri kıl Nefsimize zulmettik, gazabından beri kıl İnkarın kalesini ansızın vuran Sensin Müminlerin eliyle nizamı kuran Sensin Sen yardım eylemezsen tufanda savruluruz Musibetin nârında biçâre kavruluruz Haddi aşan münkire beni de ağyâr eyle Dost selâmı getiren kuşlara diyâr eyle Sekarat, kabir, mahşer... Başta mı kalır akıl? Mizanın öyle hassas... Ne dağ kalır ne çakıl... Affından, şefkatinden başka umut yok bize Acımazsan kuluna dönmez gecem gündüze Şeytanın aynasına bakıp nasıl güleriz? Sana kulluk ederiz, senden yardım dileriz Dünyadan geçilmezse murattan geçilmezmiş Ebu Cehil olunca Sırat’tan geçilmezmiş Sen Vacibül Vücudsun, ezelî ebedîsin Fâni kulunu hayra davet eden Hâdî’sin Aşk kokmayan gülleri çalı eyle, hâr eyle Ocağında yak aşkın, külünü buhar eyle Bir tebşir diyetiydi gözlerde kanlı katre Sular çekilince âh, sır akar kalpten içre Hâlimi tabir eden bir rüya görebilsem Yusuf gibi zindanda bir ziyâ görebilsem İkram görür kapına varan çünkü Hafî’sin Sen ne güzel vekilsin, hem kuluna kâfisin Sığ hayaller peşinde kumdan kaleler kurdum Med cezir dehlizlerde keşmekeş menfez sordum Menekşeler hüzünlü, bahar ki vurgun şimdi Gündüzün hasretinden geceler yorgun şimdi Çöle dönen bağımı lûtfunla gülzâr eyle Kuru yaprağım, lûtfet, yemyeşil çınar eyle Ey Yüceler Yücesi, aşka nice can feda Kıtaları hükmeden şehriyâr bile gedâ Muhabbet rahlesinde her dem sefa bulunur Hikmet sebillerinde derde şifa bulunur Yol yakınken hakiki tövbeye daldır beni Çıkar düştüğüm yerden, affınla kaldır beni Beni bana bırakma, senden gafil eyleme Binbir kitap okumuş, kara cahil eyleme Senden başka İlâh yok! Varlık, izzet sendendir Rahman olan Allah’ım, her inayet sendendir Kabul buyur duamı, çöllerde pınar eyle Habib’in hürmetine gayrı bahtiyar eyle Saltuk Buğra Bıçak
·
152 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.