Kalp hastalıklarının doktorları âlimlerdir. Ancak kalp hastalıkları onları da kuşatmıştır. Kendisi hasta olan doktorun tedavisine ise pek itibar edilmez. Bu nedenle dert ağır, hastalık müzmin, tedavi de yitiktir.
“Bir Oğuz gibiyim destan çağında; Ve bir Kürşad gibi Kırklar yuğunda!”
“Bir hikmet gibiyim Yesi bağında; Ve bir nağra gibi Kafkas Dağı’nda!”
“Bir Türkmen gibiyim Ceyhun suyunda; Ve bir Kıpçak gibi Tuna boyunda!”
“Bir Kırgız gibiyim Manas soyunda; Ve bir Korkut gibi şadlık toyunda!”
“Bir göçmen gibiyim, obasız yiğit; Ve bir Yörük gibi aldığım öğüt!”
“Bir toprak gibiyim Malazgirt, Söğüt; Ve bir anıt gibi Ahlat’ta lâhit!”
“Bir şehir gibiyim İstanbul, Roma; Ve bir Kızıl Elma sinmiş ruhuma!”
“Bir bekçi gibiyim Âsım oğluma; Ve bir okçu gibi geçtim doğuma!”
Okçular Tepesi’nde...
“Bir Yakup gibiyim gözü okyanus;
Ve bir Eyyüp gibi yüreği sus–pus!”
“Bir zindan gibiyim Yusuf’a fânus;
Ve bir balık gibi içimde Yunus!”
“Bir Deve gibiyim Salih’e düşkün;
Ve bir Kıtmir gibi Kehf’inde aşkın!”
“Bir sancı gibiyim yolunda meşkin;
Ve bir hancı gibi gurbette pişkin!”