Bir adam kaçtı sarı taksiyle şehirden. O adam avukattı.
Taksiye atladım. Terminale, dedim. Dayadım kafamı cama. Baktım. Müvekkilin bakmak isteyip de göremeyeceği ne varsa gömdüm içimin derinine. Gökyüzü tellerle çevriliydi artık. Güneş bir buluta gömülü… Adımlar sayılı, konuşmak on dakikalık yürüyüşler halindeydi. İçimi ihbar etmek istiyordum, bir enkaz kaldı içimde, zar zor nefes alıyordum.