Gönderi

"Bedenin değil de yüreğinin yorgun düştüğü oldu mu hiç? Bedenin yorulunca dinlenir de geçer ya bütün yorgunluğun. Peki bu yürek yorgunluğunu ne geçirir? Hangi dinlenme bu ağırlığı kaldırır? Hangi şarkı yüreğine dokunmaz? Hangi şiir içini titretmez? Ya o sesler.. onlar da dinlenince geçer mi sahiden? Kaldıramadığı zamanlar olur insanın. Tam unuttum dersin bu sefer iyileştim dersin. Sonra bişey olur o yıllar tekrar gelir gözünün önüne. o sevinçler o hüzünler tekrar gelir. Sen diyordun ki ben herşeyi hallettim artık herşey bitti. Tekrar başa dönmek vardır bide. Bir kez yaşamayı Kaldıramadığın acıları tekrar yaşamak.. Sonra dersin ki geçer. Daha önce nasıl atlattıysam şimdi de atlatırım. Unuttuğun bişey var. Bir kez yara aldıysan asla iyileşemezsin. Bir kez vurulunca bir daha toparlanamazsın. Şimdi suç kimde peki? Vurup da gidende mi? İyileştirmeye çalışıp da bilmeden o yarayı deşende mi? Yoksa orda yatan hasta bedende mi? Bana kalırsa suç o hasta bedende. Yaşamasının gereği kalmamış bedeni ayakta tutmaya çalışmak neye yarar? Vuran vurmuş ölen ölmüş kalan kalmış. Önemli olan güzel bitebilmek değil midir? ama biz insanlar onu bile beceremedik..."
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.