Kendimden çok özür dileyerek bitirmediğim bu kitabı read olarak isaretliyorum çünkü haftalardır kendisini okuyamıyorum, kendisi yüzünden başka bir kitap da okuyamıyorum. Zamanımı çaldı. Rüyamda bile gördüm. Gerçekten okumaya çalıştım ama olmuyor. İyi ki para vermemiş de pdf indirmişim. Allah belasını versin. Zamanımı çaldığı ve sinirlerimi yıprattığı için de kendisine kol gibi bir yorumu borç biliyorum. Her şeyden önce kitabın Türkçe adı tamamen fiyasko. Unwanted intrusive thoughtsu nasıl saplantılı düşünce olarak çevirdiniz? Ya bu insanlar bir de okul falan okuyor. Nasıl bela okuyacağımı şaşırdım ben artık. Çevirmen herif inşallah burayı okursun çünkü sen bir malsın. Şimdi sana anlatacağım, iyi oku. Saplantı demek sabit fikir demektir, kişinin kendisini etkisinden kurtaramadığı demektir; intrusive araya giren, davetsiz demektir. Okudun mu mal? İkisi aynı kelime olmuyor anladın mı? Senin yapacağın işe sıçayım. İyi ki İngilizce biliyoruz da İngilizcesini okuduk. Tek işin vardı, onu da yapmamışsın. What A Nerve Psikolog Yazar Hanım kalkmış, "Hmm demek asansörde müstehcen şeyler bağırmak istiyorsunuz, öyleyse bağırmayın ve bunun hakkında düşünmeyin," diyor. Sonra da düşünceleri düşünmemeye çalışarak engelleyemezsiniz en iyisi düşünün, diyor. Hmm demek bir anda bebeğinizi fırlatmak düşüncesi aklınızda belirdi, gayet normalsiniz no worries diyor. Hatta kitapta pedofili düşünceler aklınızda belirirse o da normal sonuçta siz böyle bir şey yapmıyorsunuz, bu sadece istenmeyen bir düşünce ve herkeste olur diyor. Ama aslaaa asla asla asla çözüm üretmiyor. 100 sayfa boyunca her şeye normal, olur öyle seyler dedi ya la! Öte yandan gerçekten benim gibi gerçek sorunlar yaşayan, GERÇEKTEN OLMUŞ ve OLABİLECEK konular hakkında saplantılı düşünceleri olan insanlar var. Ve bu kitap bunlardan asla bahsetmiyor. Düşündüğüm, kafamda kurduğum, yaşadığım ya da yaşamaktan korktuğum şeyler bana öyle dehşetler yaşatıyor ki uykuya dalsam bile 15 dakika geçmeden uyanıyorum ve bir daha uyuyamıyorum. Uykusuzluktan kıvranıyorum, gözlerim acıyor, beynim uğulduyor ve ben buna rağmen uyuyamıyorum. Gelmişimden geçmişimden başlıyor ben neden böyleyim diye sorgulaya sorgulaya kendimi mahvediyorum. Kimi zaman bu stres fiziksel bir hâl alıyor ve böyle zamanlarda da kalp krizi gibi sebeplerle gerçek anlamda öleceğimden korkuyorum. Ulan ben içimde bir şeyler tetiklenmesin diye Mubi üyeliğimi iptal ettim. Aylardır Nordik, Fransız yapımı depresif filmler izlemiyorum. Kahkaha efektli komedi izlemekten sığlaşıp "of ağbi how i met your mother olayy ya" diyen gerzek idari bilimler fakültesi ineğine döndüm. (Lafı açılmışken onu da gömelim, bok gibi bir dizi.) Lykke Li bile dinlemiyorum Allahsızlar. Serdar ortaç, hande yener ve hepsi dinlemekten kulaklarım kanadı. Tarkan dinleyip göbek atmaktan başka bir şey yapmıyorum. Demek ki neymiş düşünmemekle olmuyormuş. Kitap okuyan ve bir şeylerin yolunda gitmediğini az çok anlayan, yardım arayan her insan eline böyle bir kitabı en az bir kere alıyor. Ama olmuyor. Sizin biliminize, iliminize, psikolojinize sıçayım. Sorsak etik metik der kafamızı şişirirsiniz, kim bilir bu kadının seansı kaç paradır. Verdiği öğütlere tüküreyim. Derdi olmayan ama derdi olduğunu sanan salak hippilere seans yapmaktan anksiyetenin, paranoyanın ne olduğunu unutmuşsunuz primatlar ya. Allah inancı olan bir insan tüm bu sorunları yaşadığı için cinci hocaya gidip benim içime şeytan girdi dese ve bir seans yapsalar bu kitaptan daha çok işe yarar. En azından iki sure falan okur rahatlar. İnanmayanlar da bir Kam bulup peyote eşliğinde ritüel gerçekleştirsin artık. Ama ne olur elinize bu kitabı almayın. Yoksa saplantılı bir paranoyanın üzerine verem de olursunuz.

Saplantılı Düşüncelerden KurtulmakMartin N. Seif · Sola Unitas · 201896 okunma

·

87 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ilepuk