Bir tabağı olan yemek yer, iki tabağı olan Nemrutlaşır. Bir saf gören minnetle bakar, iki saf gören kinlenir. Bir ağaç gören sevinir, iki ağaç görenin sırtındaki balta kımıldar. Bir güzel ile şifa bulan, iki güzel gördüğünde hastalanır. Bir tuğla bulunca evini sağlamlaştıran, iki tuğla bulduğunda yeni bir ev yapmaya koyulur. Bizi yoldan ayırır ikilik, üçlük, beşlik. Teklikle yola girer üçler, yediler, kırklar. Bir büyüktür, iki ufaktır, üç küçüktür, dört kısadır. Bir haktır, iki hakka gir- mektir, üç hakkından gelmektir, dört haksızlık etmektir. Bir haddir, iki haddi aşmak, üç haddi çiğnemek, dört haddinden fazladır. Bir dışında buraya kadar söylediklerimizin hepsi belki de yalandır.
Sayfa 9 - Duldada Bir Fırtına