Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Saygının tek yönlü olduğunu, istikametin de benden yukarı yaştakilere doğru ilerlediğini yol yakınken belletmişlerdi. Daha doğrusu, saygı bu olmasa da etrafımdaki yetişkin kişilerin saygıdan anladığı böyle bir şeydi. Saygı, nitelikten yoksundu; tamamen nicelik üzerine inşa edilmiş bir kavramdı. Daha büyük, daha yaşlı, daha uzun, daha zengin olan her şey ve herkes daha çok saygıyı hak ediyordu. Dolayısıyla bir çocuk büyüklerinden saygı beklememeli, onlara koşulsuz saygı göstermeliydi. Öfkesini bağırarak, üzüntüsünü ağlayarak, kırgınlığını yakınarak ifade etmesi şımarıklıktı. Çocuk, duygularını içine attığı kadar iyiydi. Çocuk, kendi olmadığı kadar makbuldu. Çocuk, birey olmadığı kadar sevilmeye layıktı. Zaten birbirlerine de saygı duydukları yoktu ki! Herkes herkesin hayatıyla ilgili yorum yapma hakkını kendinde görüyordu. Birisi genel kabule ters düşen bir seçim yapacak olsa topa tutulur, mahalle dedikoduyla çalkalanırdı. Birey olmaya, kendi seçimlerini yapmaya iyi gözle bakılmıyordu. Böyle bir ortamda çocuğa da saygı gösterilmemesi gayet anlaşılabilirdi.
Sayfa 28 - 29Kitabı okudu
·
434 görüntüleme
Selda S. okurunun profil resmi
Bu da mı Çin 🇨🇳 ?
Zeynep Ödemiş okurunun profil resmi
Hayır, bu ülkemizin gerçeği sanırım 😥
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.