Gönderi

benlik çıkarsa aradan Hakk baki kalır..
Nasıl biriydi o? Hazreti Peygamber'in damadı, amcasının oğlu, vilayetin reisi, ilim şehrinin kapısı, kahraman. Rakibini değil, nefsini yenmekle arslan. Hasmını yere yatırdı. Tamı tamına meşru müdafaa durumu. Kendisini öldürmek üzere olan rakibini yere düşürdü. Kılıç elinde, o kılıç da Zülfikar. İşin şakası yok yani. Kaldırdı kılıcı, usulca indirdi. 180 km hızla bir otomobili frene basıp anında, takla attırmadan durdurmak gibi bir şey. Fizik kaidelerine aykırı. O kadar celalin, gazabın, o kadar heyecanın ve süratın hakim olduğu anda havadaki kılıç saniyeden az zamanda iner. Havada durur mu hiç? Durdu. Tak diye durdu. Yerdeki şaşırdı. "Ne oldu?" dedi. "Şimdi niye yarım bıraktın işini?" "Sen bana tükürdün ya" dedi Hz. Ali, "Yani araya ben girdim; biraz önce ben yoktum arada. Seni Allah'ın rızası için öldürecektim. Fakat şimdi araya ben girdim. Bu kılıcı indirirsem korkarım katil olurum." "Senin dinin böyle mi söylüyor?" dedi yerdeki. "Evet" "Sen bana asıl canımı şimdi bağışla da öğret" dedi. "Bu dine nasıl giriliyor?" Ve müslüman oldu.
Sayfa 12 - Babıali Kültür YayıncılığıKitabı okudu
·
119 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.