Gönderi

"Böyle, ablak, geniş yüzlü biriydi babam. Sakallıydı.. Köde lakabı herhalde koyun kuzu beslediğimiz içindir. Odasında bir dolabın içinde kesme şeker olurdu. Kesme şeker. Pek kıymetli o zamanlar. Benim betim benzim pek soluktu Kim demişse, "Bunda solucan vardır benzin içir, geçer, demişler. Bir gün kapının önünde oynuyorum, "İçeri gel, sana şeker vereceğim," dedi. "Ama, önce bunu içeceksin. Yarım çay bardağı benzini "Dik tepene," deyip içirdi. Benim tükürmeme fırsat vermeden de kesme şekeri ağzıma soktu. Ben hem şekeri yiyor hem ağlıyorum. Sonra, başımı göğsüne yasladı, öylece durduk... Onu özlerim hep... Ne benzini, ne şekeri... Onun göğsünü.. Tek hatırladığım o..."
Sayfa 23 - İletişim YayıneviKitabı okudu
··
3 plus 1
·
56 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.