Daha önce Romorantin'de olan Collo kaymaka mı, bana ihtiyatlı olmak gerektiğini ve (Fransız ordusu tarafından organize edilen) “sinsi bir suikastın gelmekte gecikmeyeceğini” iletti. Cezayir şefi eski komutan Albay Vaudrey orada olduğumuzu ve kim olduğumuzu biliyordu (şüphesiz ta askerlik hizmetimden beri “kırmızı listedeydim”; bunu 13 Mayıs 1958'de kara-ayak öğrencilerimin ağzından öğrenmiştim: Cezayir’deki konumumun tamamen farkında olmama rağmen -başlığı, “Cezayir kültürü üstüne”, o zamanın bağlamında tamamen sade olan ve Cezayirli öğrencilerin, grevi askıya alarak kitle halinde katıldıkları bir konferans vermiştim -ve onlara, sömürge durumunun etkileri ile o dönemin Amerikan etnolojisinde çok moda olan “medeniyetlerin temaslarına” bağlı olarak yabancı bir ülkenin kültürünü benimsemenin etkileri arasındaki fark üzerine anlattığım, provokasyonsuz, ama tavizsiz de, şeyle tamamen uyumsuz olsa da, beni ortadan kaybolmamın ve saklanmamın çıkarıma olacağı konusunda uyarmak istemişlerdi- beni gayet malumat sahibi olduklarına ikna etmek için, bana o sıra Cezayir khâgnesinde felsefe profesörlüğü yapan ve o da, belki Audin tarzında, etkisiz hale getirilmesi gereken kişiler listesinde bulunan, arkadaşlarımdan biri olan Gerard Lebrun'ı tanıyıp tanımadığımı sordular.) Askeri otoritenin kötü niyetlerinden de, Cezayir savaşına muhalif olduğundan, gidip görebilmek açısından, gençleri Fransız Cezayirlisine döndürmek için ordu tarafından düzenlenen seyahatlerden faydalanmak isteyen Merkezden genç bir öğrenci vasıtasıyla haberim vardı: Collo'ya atandığından, bizimle sahaya gelecekti.
Collo'ya yirmi kilometre kadar uzaktaki A'rn Agh- bel'e gitmeyi seçtim. Ne yapmaya geldiğimizi pek anlamayan (ya da fazlasıyla anlayan) SAS'ın yüzbaşısı, bizi askeri karakolda ağırlamak istedi. Reddettim, korunan yörenin dışında, ama tarafsız alanda bulunan eski okula yerleşecektik (bu bana anketi yürütebilmek açısından çok önemli görünüyordu).
Gece, Sayad ile ben, günün gözlemlerini kaydetmek için geç saatlere kadar çalışırken, etraftan gölgeler geçiyordu. Her sabah, benim küçük Dauphine ile gerçek ya da düzmece suikastlara çok elverişli bir boğazdan, yaklaşık bir on kilometre yapıyorduk -ayrılmamızdan kısa bir süre sonra, SAS'ın yüzbaşısına orada ALN tarafından suikast düzenlenecekti -.