Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

392 syf.
9/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Bir Garip Orhan Veli
‘‘Ölünce biz de iyi adam oluruz; Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış, Hepsini unuturuz.’’ Kitapta bende iz bırakan Orhan Veli dizeleri bunlar oldu. O yüzden yazmaya da ‘‘Ölüme Yakın’’ şiirinden bir alıntıyla başlamak istedim. Orhan Veli belki yaşarken de iyi insandı, çok seviliyordu ama o garipliği, anama duyurmayın dediği mahzunluğu; tarifsiz kederler içinde oluşu bu dizelere farklı manalar yüklüyor. Kitapta 11 bölümde Orhan Veli’nin Ankara macerasını okuyoruz. Oldukça kapsamlı bir inceleme kitabı olduğunu söylemem gerekiyor. Orhan Veli’nin çocukluğundan başlayıp genç yaşta ölümüne giden süreç, Ankara odaklı olarak anlatılmış. Orhan Veli’nin eğitim-iş-aşk hayatı, aile ve arkadaş çevresi, edebiyat aşkı ve şairliği, askerliği, Ankara’da yaşadığı evler, kaldığı oteller, müdavimi olduğu mekânlar, anekdotlar, Ankara’daki edebî çevreler fotoğraflar eşliğinde anlatılmış. Orhan Veli’yle alakalı zaman zaman gülümsetecek, zaman zaman üzecek birçok detay öğreniyoruz. Anılara, anekdotlara, dikkatimi çeken bilgilere çok girmiyorum. Sonra yazarı kızıyor, üzgünüm. Kitaptan bazı görseller de paylaşmak isterdim ama yazar tarafından uyarıldığım için hiç o toplara girmiyorum. Merak edenlere önerebileceğim bir kitap, bunu söyleyebilirim. Kitapla ilgili daha genel yorumlar yapacağım. Kitapta özellikle Orhan Veli’nin edebiyatçı dostlarıyla olan ilişkisi, yapılan edebiyat toplantıları dikkatimi çekti. Nurullah Ataç, Cahit Sıtkı, Cahit Külebi, Sabahattin Ali, Ahmet Hamdi Tanpınar, Oktay Rifat, Melih Cevdet, Azra Erhat, Sabahattin Eyüboğlu, Hasan Âli Yücel, Abidin Dino ve şu an aklıma gelmeyen birçok edebiyatçı 1940’lı yıllarda âdeta Türk edebiyatına başkentten yön vermişler. Yine Garip akımının ortaya çıkışı, gelişimi, aldığı sert tepkiler kitapta detaylıca ele alınıyor. Hatta Akbaba’da çıkan bazı eleştiri karikatürlerini dahi görüyoruz. Orhan Veli ve arkadaşları aslında yaptıklarının ciddiyetini başlarda pek kavrayamaz. Hatta çok defa biz alay ettik, insanlar ciddiye aldı diyerek kendileriyle de alay ederler. Yaptıkları yeniliğin onlar da pek farkında değildir. Orhan Veli’nin hayatındaki bazı noktalar ise muammadır. Özellikle eğitim hayatıyla ilgili bazı çelişkili bilgiler kafa karıştırıcıydı. Araştırmacılar da bahsi geçen muammaları çözememiş. Özellikle liseden mezun olamadan İstanbul Üniversitesine kaydolması, üç sene felsefe okuyup okulu bırakması ve tekrar Ankara’ya dönerek lise diploması alması bir hayli ilginçtir. Yine ölümü konusunda çukura düşme ile fazla alkolden beyin kanaması geçirme arasında belirsiz bir durum söz konusudur. Orhan Veli çukura düşüp kafasını vurduğu için mi beyin kanaması geçirir, yoksa alkolü fazla kaçırdığı için mi, bunlar hep soru işaretidir. Nurullah Ataç’ın Garip’i tüm hücumlara rağmen savunması, Garip’e destek çıkması da önemlidir. Fakat Orhan Veli’nin Ataç’la sürekli uğraşması ve en son küstürmesi bana tatsız geldi. İş konusundaki tembelliği de apayrı bir konu. Ben yapamıyorum diyerek sürekli işten kaytarması, istifa etmesi fakat sürekli parasızlıktan şikâyet etmesi de tuhaf karşıladığım başka bir davranışı. Bu kadar kıymet gören, önemli bir şairin beş parasız yaşaması, sürekli arkadaşları tarafından desteklenmesi ve hatta kulübelerde, müştemilatlarda yaşaması çok tuhaf. Garipliğine, mahzunluğuna üzüldüğümüz Orhan Veli, bunca çevresine rağmen bu hayatı kendisi seçmiş gibidir. Kaldı ki babası da konum itibarıyla çok mühim bir zattır. Kitapta ilgimi çeken bir başka konuysa Orhan Veli ile Nahit Hanım’ın aşk ilişkisi. Nahit Hanım’la ilgili de detaylı bilgiye yer verilmiş. Özellikle Nahit Hanım’ın evinde yapılan edebiyat sohbetleri, kendisinin entelektüel kişiliği üzerinde durulmuş. Kitap ciddi bir emeğin ürünü, bu belli. Özellikle Orhan Veli’nin kaldığı evler, oteller, devam ettiği mekânlar titizlikle anlatılmış. Bazen çok fazla adres detayı verilmiş. Döneme tanık olmuş, çocuk yaşta Orhan Veli ile aynı havayı teneffüs etmiş çok önemli isimlerle mülakatlar yapılmış. Bunlardan biri de Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali. Yine Orhan Veli’nin erkek kardeşi Adnan Veli ve kız kardeşi Füruzan Yolyapan’dan birçok alıntı bulunuyor. Kitabın ilk baskısı bir süredir tükenmiş durumda. Yazar ikinci baskının geleceğini söyledi. Yalnız o ikinci baskı gelirken umarım kitabı gözden geçirir, imla hatalarını düzeltirler. Kitaptan 3-5 sayfa paylaşıldı diye bunun etik ve hukuki olmadığını söylüyorsanız, kitaptaki göz kanatan imla hatalarını da bir zahmet gözden geçirin. Yanlış yazılan bağlaçlar, bazı ek hataları, boşluk bırakılmadan yan yana yazılmış kelimeler gibi hatalar mevcut. Özellikle kitabın ikinci yarısında daha fazla hata olduğunu gördüm. Bu hatalar alıntılarda değil. Alıntılardaki imla hataları aslına sadık kalınarak o şekilde bırakılmış. Zaten bunun notu da düşülmüş. Kitapta ciddi bir kaynakça ve dizin bölümü de bulunuyor. Bu kaynakçadan hareketle çok önemli kitaplara ulaşmak da mümkün. Yazarın son sözde dediği gibi; Orhan Veli Ankara’da doğmadı, Ankara’da ölmedi ama Ankara’da yaşadı.
Orhan Veli'nin Ankara'daki İzleri
Orhan Veli'nin Ankara'daki İzleriTolga Aydoğan · Yapı Kredi Yayınları · 20237 okunma
·
386 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.