Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Teşvîku'l-Ervâh ve'l-Kulûb ilâ Zikri Allâmi'l-Guyûb İbnu's-Serrâc, eserini dört bölüm olarak kaleme almıştır. Kitabın üç bölümü bir ciltte, mutasavvıflar ve onların kerametleri hakkında bilgileri derlediği "Tuffâhu'l-Ervâh ve Miftâhu'l-Arbâh" adını verdiği bölüm ayrı bir cilttedir. Bu durum eserin nüshalarının farklı farklı yerlerde olmasına yol açmıştır. Eserin üç cildini içine alan "Teşvîku'l-Ervâh ve'l-Kulûb ilâ Zikri Allâmi'l-Guyûb" isimli ana bölümünün tek nüshası vardır. Bu nüsha Süleymaniye Kütüphanesi, Amcazâde Hüseyin Paşa bölümü, 272 numarada kayıtlıdır. Nüsha her sayfası nesih hattıyla yazılmış 19 satırdan oluşan 324 varaktan müteşekkildir. Nüshada istinsah kaydı bulunmamaktadır. Ayrıca sayfa kenarlarında müsvedde olduğunu düşündürecek çok sayıda notlar bulunmaktadır. Bunları göz önüne alarak, bu nüshanın müellif nüshası olmasının yüksek ihtimal olduğunu söylemek gerekecektir.⁴⁵ Ayrı bir cilt halinde olan "Tuffâhu'l-Ervâh ve Miftâhu'l-Arbâh" kısmının ise iki nüshası vardır. Birinci nüsha ABD'de, Princeton Üniversitesi Kütüphanesinde Robert Garret Bölümü, 1127 numarada kayıtlıdır. Nüsha 226 varaktan oluşmaktadır. Her sayfasında nesih hattıyla yazılmış 15 satır bulunmaktadır. Nüsha müellif hattı değildir. Müstensihi Ahmed Şihabüddin b. Muhammed Bedrüddin el-Hulî'dir. 23 Haziran 1589 tarihinde istinsah edilmiştir. Nüsha son derece iyi korunmuş olup gayet okunaklı bir hat ile kaleme alınmıştır. Diğer nüsha ise Berlin Staatsbibliothek W. Ahlwardt Bölümü, 8794 numarada kayıtlıdır. Nüsha 124 varaktan oluşmakta, her sayfasında nesih hattıyla yazılmış 21 satır bulunmaktadır. Bu nüsha da gayet iyi korunmuştur ve okunaklı bir yazıyla kaleme alınmıştır. Son varakta müstensihinin Mustafa b. Muhammed el-Halebî olduğu, 7 Ramazan 1267 / 6 Temmuz 1851 tarihinde instinsah edildiği kaydedilmektedir. Her iki nüshada da aynı yerlerde büyük boyutlarda metin düşmeleri görülmektedir. Bu metin düşmelerinin sadece tek nüshada görüldüğü durumlar da vardır. Ancak nüshalar arasında farklılıkların çoğunlukla büyük boyutlarda olmadığını söylemek gerekecektir. Bunların bazen bir harf düşmesi, bazen bir fiilin veya kelimenin düşmesi gibi, bazen aynı anlama gelen farkı fiillerin kullanılması, bazen de cümle düşmesi gibi, değişiklikler olduğu anlaşılmaktadır. Bu farklılıklar bozulmalara yol açsa da büyük çapta anlam değişikliklerine yol açmayan istinsah hatalarıdır. ⁴⁵ Mikail Bayram'ın dikkat çektiği bu hususa biz de isabetli bir tahmin olarak iştirak ediyoruz. Bkz. Bayram, "Türkiye Selçukluları Tarihi Hakkında Yeni Bir Kaynak," s. 208.
Sayfa 20 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Giriş
·
120 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.