bu kafes bi anlık güvenliydi. ve kilitleri kırmayı hayal etmesi benim kalbimi mahvediyordu. öyle ki sadece ilaçlar yavaşlattı kalbimin korkusunu. ve beni nereye götürdü? taparak sadece kendimi seçeceğim yere. çünkü sadece eylemlerin konuştuğu yere koşmalıydım. ve denizi düşününce aklımda sadece mezarıma vuran dalgalar var.
beni delirtmenin kokusunu taşıyan şehir tenimde. sadece misafirsin. ziyaretçi. vakti gelince terk etmeli. burda kimsenin sorusu yok. aklımda olan tüm insanlae gömüldü. şehrime gömdüm. bizde öldü. ben bu şehre tutuklandım. unutmam lazım. o yüzden burda kalmalıyım. so fuck me up!