Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

168 syf.
9/10 puan verdi
Hayat insana rotasından sapmış deli bir roket gibi saldırır...
~~~dünyanın hiçbir yerinde insanlardan kaçış yok~~~ 10 Nisan 1901'de bir İngiliz ailesinin çocuğu olarak Cannes'da (Fransa) doğdu. Zengin bir baba ile çocuğunu hem ezen hem de inkâr eden bir annenin kızıydı (hikâyelerinde buna dair vurgular da vardı). 14 yaşındayken babası intihar etti. Yazmaya ilk kocası Donald Ferguson'la birlikte yaşadığı Burma'da (şimdiki Myanmar) başlayan yazar, ilk altı romanını Helen Ferguson imzasıyla çıkardı. "Women's Liberation için öncü bir çaba" olarak nitelenen romanı Let Me Alone'un (1930) kadın kahramanından aldığı "
Anna Kavan
Anna Kavan
" adını ilk kez Asylum Piece'te (1940, öykü) kullandı. 1925'ten ölümüne kadar eroin bağımlısı olan yazar 5 Aralık 1968'de Londra'daki evinde kalp krizinden ölmüş olarak bulunduğunda, elinde, yazdıklarında "bazuka" olarak geçen şırıngası vardı. Başı uyuşturucularını koyduğu Çin kutusunun üstünde, yatağında yatarken bulundu. Daha sonra polis, evinde "bütün sokağı öldürmeye yetecek kadar eroin bulduklarını söylemiştir... ~~~Artık hep aynıydı, hayalet her zaman onunla dünyadaki hayatı arasına giriyordu, çok daha önemliydi, çünkü o kayıp varlık hâlâ onun tek eşlikçisiydi ve artık-eskimiş ilişkileri, sahip olabileceği tek gerçek insan temasıydı~~~ Kavan'ın ölümünden sonra "Julia ve Bazuka" ile diğer kısa öykülerinden oluşan kitap, yazarın en değerli yazılarından bazılarını ortaya çıkarır; büyük ölçüde onun kişisel deneyimlerinden, özellikle de neredeyse ömür boyu süren eroin bağımlılığından ilham alır. Önemli bi eser olarak kabul edilen bu anlatılar, tedavisi mümkün olmayan uyuşturucu bağımlısının gölgeli dünyasına dikkat çekerek vurgular yaparken bağımlılığın psikolojik yönlerini de irdeler bizzat yaşayarak. """Eroin onun arkadaşıydı. "Dağlarda Kafa Kıyak" öyküsünde şöyle yazıyor: "Benim yaptıklarım asla başkasını etkilemiyor. Utandırıcı bir şekilde davranmıyorum. Temiz, beyaz bir toz da itici değildir; saf görünür, parlar, saf beyaz kristaller kar gibi ışır.""" O yüzdendir ki yazarın yaşam öyküsü de öyküleri kadar ilgi çekici hikâyelerinde oluşturduğu yaşam boşlukları ya da dolu görünen oluşan hiçliklerle anlattığı durumlar bı yerde düşündüğüm bir noktaya varıyor illa... ~~~Artık hiçbir yerde Julia yok. Onun olduğu yerde yalnız hiçlik var~~~ ~~~Julia'nın gözleri üzgün. Ötekilerle birlikte gülümsemesine rağmen, onların yaşama coşkusunu paylaşmıyor. Kendini insanlardan kopuk hissediyor. Dünyadan korkuyor~~~ Neşeli kitapları ya da mutlu sonları sevenlere göre bir yazar değil o. Kötülüğün ve tehdidin korkunç bir iç manzarasını yazıyor -hayatının büyük bölümünde yaşadığı bir manzarayı. Her şey kurak ve yoksul, her dakika asla gelmeyen bir ertelemeyi beklemekle geçiyor; ya da daha kötüsü, bir cezayı." diye de ifade eder... """Dünyanın en iyi korunan sırrı olmak üzereydim, asla söylenmeyecek bir sır. Gelecek kuşaklar için ne kadar heyecan verici bir muamma olmalıyım.""" der yazar. Külliyat yazarımdır zira yazar da Kafka ile edebi akraba kategorisinde olup oluşturduğu kurmaca dünyalar da derin yaralar oluşturan çağdaş büyüleyici ruh betimlemeleri ile kendi adıma çokça etkileyiciydi ve yazarı tanımak adına da yerinde bi başlangıç bence. Çok severek okudum, okumaya da devam edeceğim*** ~~~Kendimi tüm insanlıktan sonsuza kadar ayırdım; insan hayatının anlamsız çirkin karmaşası ve kargaşası artık beni ilgilendirmiyor~~~
Julia ve Bazuka
Julia ve BazukaAnna Kavan · Everest Yayınları · 202118 okunma
·
2 artı 1'leme
·
137 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.