1940 başlarında Amerika, topyekûn savaşa sırılsıklam, âşık olmuştu; şaşılacak bir yanı yoktu bunun. Uzun bir süredir ülkenin başına bu savaş kadar elverişli bir şey gelmemişti. Savaş, Yeni Düzen'in asla başaramadığını başardı-Büyük Bunalımdan çekip çıkardı bizi ve Altın Çağımız'daki gözkamaştırıcı genişlemeyi, coşkuyu geri getirdi. Ulus esnekleşmişti, yeniden düzene sokuyordu kendini-zenciler, Kuzey'e, yeni işlere koşuyorlardı; kadınlar iş dünyasına adımlarını attılar, laboratuvarlar, üniversiteler ve fabrikalar, federal parayla ve savaş programlarıyla şişti, büyüdü, Beyinlerimizle çabalarımızı zorlayarak sınai ve askerî güç alanında dünya tarihinin gelmiş geçmiş en dehşetengiz devleti katına yükseldik. Evrenin öz yapısının gizi - atom- bile bizim ulusal amaçlarımıza hizmet etti, insanlığın ve yeryüzünün yüce amaçlarına.