Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Zarftaki sözleri tekrarladım zihnimde. Ellerimin arasına bırakılan gizem, bu tabloya işaret ediyordu. Rembrandt'ın fırçasında hayat bulan Celile Denizi'nde Fırtına, zarfı bana bırakan yabancının ulaşmamı istediği sonuçtu. Detayları anlatmaya başlayan profesörün her cümlesini zihnime kazıdım. "Adamlardan beşi, teknenin yelkenine sadık kalırken diğerleri İsa'ya doğru koşuyor." Yüzünde buruk bir tebessüm oluştu. "İnsanlar İsa'dan güç almak, onlara yardım edeceğini görmek isteseler de ellerine geçen tek şey kırık bir tebessüm oluyor." Profesör derin bir nefes aldı. "Bin altı yüz otuz üçten kalma eserin ıstırabı temsil ettiği söylenir ama bana kalırsa bu ıstırabın ta kendisidir çünkü tablo başlı başına çaresizliğin ne demek olduğunu gösterir." Dakikaların bana sunduğu bilgilerin altında eziliyor, düşünmekte zorlanıyordum. "Celile Denizi'nde Fırtına'yı özel kılan bir şey daha var." Saf bir hüzünle gözlerini öğrencilerinin üstünde dolaştıran adama bakmaya devam ettiğimde, kurduğu cümle beynimden vurulmuşa dönmeme neden oldu. "Dile dökerken bile canımı yakan bir gerçek ki bu güzelim şaheser, bin dokuz yüz doksan yılında Isabella Stewart Gardner Müzesi'nden çalındı."
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.