Bir gün Hoca, yine eşeğini kaybeder. Eee, bu kaçıncı! Artık canına tak eder. “İllallah bu taş kafalının elinden! Aklını başına alsın da, biraz da o beni arayıp bulsun!” diye söylenir. Aramaz.
Aradan, günler aylar geçer. Eşek ne döner gelir, ne bir kuru selam gönderir. Günlerden bir gün Hoca eşekler başı Deli Ömer’ i görür: “Bu herifin azıcık kulağı deliktir. Şunun bir ağzını arayayım!” der:
“Ömer Efendi, bizim eşeği gördün mü?”
“Duymadın mı,” der Deli Ömer; senin eşek Mısır’a kadı oldu!” Bunu duyunca, Hoca başını sallar:
“Tevekkeli değil; ben bizim çömeze ders verirken, o da kulaklarını dikip dinliyordu!”